Kitapta yer alan Bayan Barlotti kendi halinde olan, onu başkalarından farklı kılan şeylere sahip olan bir kişi. Bu sebeple de kitapta geçen ortamda ötekileştirmeye maruz kalmış ve dışlanmış olarak görülüyor. Hatta Konrad'ın onun çocuğu olduğunu gören apartman ahalisi bile bunun imkansız bir şey olduğunu, Konrad gibi efendi, düzgün bir çocuğun Barlotti'nin çocuğu olamayacağını düşünüyorlar. Hatta Barlotti'ye yardım eden eczaneci beyin bile Barlotti'nin çocuğa bakamayacağını düşünmesi, Barlotti karakterinin kendi ortamı içerisinde giyimiyle, düşünceleriyle ve davranışlarıyla farklı olması, Barlotti karakterinin dışlanmasına yol açıyor. Kişinin diğerlerinden farklı giyinmesi, konuşması, düşünmesi yanlış bir durum mu? Baktığımızda çeşitliliğin olması, farklılığın ortaya çıkması insanı geliştiren bir mevzu. Biz bizden olmayanı yok sayarak, kendimizi yok saymış oluyoruz. Kendimi yok sayarak, insan denen canlının yok olma kaderine ortak olmuş oluyoruz. Eğer insanlar kendinden farklı olanı kabullenirse, kendi gibi olmayanı dışlamazsa, insan olmanın çeşitliliklerini görecek ve kendi benliğini oluşturma da zengin bir literatüre sahip olmuş olacaktır. Konrad'ın değiştirilmeye çalışılması yani Bayan Barlotti'ye benzetilmesi, onun kabul görmemesine yol açıyordu. Ama Konrad'ın farklı giyinen, düşünen ve davranan bir bireyin nasıl hissettiğini anlamış oldu. Böylece farklılıklarla yaşamayı bilen bir birey olarak Bayan Barlotti'yi değiştirmeye çalışmayarak hayatına devam etmiş oldu. Sonuç olarak, çeşitlilik demek zenginlik demektir. Çeşitliliğin olduğu her yerde, eğer çeşitliliğin kaynaşması durumu oluşursa insan varlığı kendi varoluşunu gerçekleştirmiş olacaktır.

Konrad Ya da Konserve Kutusundan Çıkan ÇocukChristine Nöstlinger · Günışığı Kitaplığı · 2003350 okunma

·

63 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Oğuzhan Emre Gümüş