1937, Dr. Selahattin Tekand Anlatıyor :
Bir pazar öğle sonrasıydı. Hastanenin tek nöbetçisiydim. O zaman hem çocuk ihtisası yapardık, hem de gelen her türlü vakaya
müdahale ederdik. Birden kapı açıldı. Laz hastabakıcımız telaşla
"Gazi, Gazi" dedi. Fırladım. Giriş kapısında Atatürk'ü otururken
buldum. Burnu kanıyordu. Eliyle burnuna bastırıyor, ama kanı
durduramıyordu. Hemen kulak burun mütehassısı Max Meyer'i
buldurttuk. Adam avdan yeni dönmüş. Geldi, müdahale etti.