Gönderi

80 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Kitapta kahramanımiz, kendisi degil mensubu oldugu toplumsal sınıf tarafından olusturulan burjuva hayatinin basmakalip yasayis tarzindan o kadar sıkılmış ki; cevresinde olup biten her seye karsi duyarsizlasmis. Aslında bu toplumsal sinif acisindan bakildiginda kahramanimizin hayatinda her sey olmasi gerektigi gibi gelismistir(Aileden kalan servet, gelecek kaygısi gutmemesi vs.). Nitekim kendisi de o olaganustu gecenin oncesinde baslayan varolus sancisina kadar bunun boyle oldugunu dusunmektedir. Yani her sey tıkırındadir... Fakat kahramanimiz, kurallari adeta baskalari tarafindan koyulan bu hayat tarzinin onun iradesini ele gecirdigini ve onu duygusuz bir robota donusturdugunu dusunmektedir. Öyle ki hoşlandiğı kadinin kendisini terk etmesine bile tepkisiz kalmiştir. Bu düşünce bende Dostoyevski' nin Yeraltından Notlar romanında da olusmustu ('İki kere iki dört etmek zorunda mi?' mevzusu). İste kahramanimiz, boyle bir vicdan muhasebesinin ardindan mensubu oldugu burjuva sinifinin hukuki acidan legal ama vicdani acidan masum olmayan yasam tarzindan siyrilip; hukuki acidan illegal fakat vicdani acidan masum bir yasam tarzinin akisina birakir kendini. İronik olan ise kahramanimizin çalınan benliğini ve iradesini, kendisinin de çalarak elde etmesidir. Hülasa bence bu kitapta bize bir seçim hakki sunuluyor: Dayatılan ve masum olmayan bir legalite mi yoksa iradi ve masum olan bir illegalite mi? Seçim sizin...
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023140 okunma
··
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.