Bir masumiyetin kitabı aslında...
İncecik ama iliklerine kadar kendini hissettiren, içimize işleyen bir kitap.
Küçücük bir çocuk olan Barış'ın annesi ile birlikte "kafese" girmesini ve orda geçirdiği günleri anlatır.
Barış'ın, kendisini hiç bırakmayacağını söyleyen ama bir gün ansızın "hoşça kal" bile demeden tahliye olan İnci'ye bıkmadan usanmadan yorulmadan yazdığı mektuplardan oluşur.
Tanık olduğumuz, duyduğumuz, yaşadığımız şeyleri bir çocuğun masumiyetiyle okumak öyle hoş ki.
Halkını sevdiği için, düşündüğü için, bir fikri olduğu için, okuduğu için, yazdığı için, karşı çıktığı için hapiste olan insanlar. Ve kitaplardan, kuşlardan, uçurtmalardan korkan müdürler, gardiyanlar... Hepsinin arasında olan biteni, dünyayı anlamlandırmaya çalışan, sürekli umut ederek İnci'ye mektuplar yazan küçücük bir Barış.
Kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında şiddetle öneririm keyifli okumalar