Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
Kahramanlar ve gerçek hayatta temsil ettikleri
Öncelikle şunu söyleyeyim bu incelemeyi romanın içeriği ve konusunu sayfama baktığımda hatırlamak için yazıyorum. ROMANIN ÖZELLİKLERİ '[1] George Orwell ın modern klasikler arasına girmiş, büyük ses getirmiş ve ilk olarak 1945 te yayımlanmış fabl tarzında yazılmış siyasi hiciv romanıdır. Geçmiş tarihler için verilen Retro Hugo Ödülünü 1946 senesi için almıştır. 1999 da ABD ve 1954 te Birleşik Krallık ta olmak üzere 2 defa Sinemaya aktarılmıştır ve Pink Floyd un Animals albümüne ilham kaynağı olmuştur. Romanın İngilizce baskısı 1970 li yıllarda Türkiye de yabancı dille eğitim yapan devlet okulları olan Maarif Kolejleri nde İngilizce derslerinde okutulmuştur. ROMANDA GEÇEN OLAY Kitap sembolizm tekniğinden yararlanarak oluşturulan stalinizme bir taşlamadır. Dili sade ve akıcıdır. Romanda bazı tarihi olaylara göndermeler yapılmıştır. Romanın genel hatlarını Napolyon ve Snowball üzerinden aktarılan Stalin-Troçki çekişmesi oluşturur. Haksızlığa uğrayan bir topluluğun başlarındaki güce karşı gelerek onu devirip ütopik bulunan bir hayale tam ulaşabilecekken kendi topluluğundan başa geçen üyenin, gücün verdiği serhoşluk ile ütopik olan dünyayı nasıl distopik bir cehenneme çevirdiğine tanık oluruz. Bay jones’un çiftliğinde monoton olarak üzerine düşen görevleri yapan yani çalışan, kendi ürettiği ürünleri gasp edilen hayvanlar işkence görmekten, yeterince beslenememekten, kesilmekten ve kendi ürünlerini vermekten bıkıp düzene bir dur demek gerektiğini ölmek üzere olan Koca Reis denilen yaşlı domuzun ölmeden önce anlattığı planı katkısıyla idrak ederler. Çiftlik sahibine ve insanlara karşı ayaklanma çıkaran hayvanlar kayıplarla beraber sıkı bir mücadeleden sonra yönetimi ele geçirip başlarına da daha akıllı olduğu gerekçesiyle domuzları seçerler. Domuzlar kendi yazılı kurallarını koyarlar. Köpekleri eğiterek çiftlikteki hayvanlara boyun eğdirmek amacıyla kullanan baş domuz Napolyon yazılı olan kurallarıda kafasına göre silip değiştirerek hayvanları haksız çıkarmayı başarır. Acımasız zalim olan Napolyon'a süikast düzenleyen ihanet eden boyun eğmeyenler katledildiği için hayvanlar çaresiz kalır. Snowball karşı gelip çiftliğin ekonomiğine katkı sağlayacak değirmen yapılması fikrini ortaya atsa da Napolyon diğer hayvanları doldurup onun insanlarla işbirliği yapan hain olduğunu söyleyerek onu çiftlikten sürer. Fakat kitabın sonunda hayvanların pencereden izlediği manzarada domuzların yerleşmiş oldukları -daha önce insanların oturdukları- konforlu eve sözde iş için insanları ağırlayıp onlarla kadeh tokuşturup kahkahalar attığını görür. Ve hayvanlar, domuzlarla insanların yüzünün benzediğini fark edip hangisinin insan hangisinin domuz olduğunu seçemez. Orwell her ne kadar Stalin'i bu romanda yersede deyim yerindeyse yiğidi öldürüp hakkını yememek istiyor ve kitabı yazdıktan sonra Çapski adlı arkadaşının 2. Dünya savaşı sırasında Stalin'in göstermiş olduğu cesarete vurgu yapması üzerine kitapta bir kelime düzeltmesine giderek insanlarla hayvanlar arasında çıkan savaşta “..bütün hayvanlar kendilerini karınüstü yere yatıp yüzlerini kapattılar.” şeklinde geçen ifadeyi Stalin'e haksızlık etmemek adına “Napolyon dışında bütün hayvanlar kendilerini karınüstü yere yatıp yüzlerini kapattılar.” şeklinde düzeltmiştir. Sonuç olarak sosyalizm, yönetimi sağlamada ve tüm diğer işlevlerin yerine getirilmesinde görevli olan herkesin tam olarak sosyalizmin ilkelerine uyup uymayacağının belirsiz olması nedeniyle pratiğe dökülemeyen ütopik bir hayal olarak kalmaktadır. ROMANIN KAHRAMANLARI'[2] Başkahraman Napolyon: Köpekleri eğitir ve bir polis gücü haline getirir. Snowball'un değirmen yapılması fikrine önce karşı çıkar, fakat Snowball'u çiftlikten kovduktan sonra değirmenin yapımını ister. Başa gelen her kötü olaydan Snowball'u sorumlu tutar. Sonunda eskisinden (çiftlik sahibi insanlarınkinden) daha baskıcı bir yönetim kurar. Çiftliğin büyük lideri ve hayvanlar içinde en kudretlisi. Muhteşem bir domuzdur ve çiftlikteki tüm hayvanlar ona kulak verir. Denetime son derece düşkün bir domuzdur. Kendisine sigara ve içki tüketimi izni verip, yatakta uyuması ve insan giysileri giyebilme ayrıcalığı sağlar; böylece diğer hayvanlara eşitsiz muamele de yapmış olur. Diğer hayvanlar genellikle onun günah keçisi olurlar. Josef Stalin'i temsil eder. Kitapta Hayvanizm olarak anılan Marksizm ve Leninizm'den kesin olarak dönüş yapar. Diğer Karakterler Koca Reis: Hayvanlara mutluluk ve barış dolu bir dünya vadeder, insanların çiftlikten kovulmasını ister. Karl Marx veya Vladimir Lenin'e benzer. Snowball: O da bir domuzdur, ancak çiftlikteki geçmişi o kadar da eskiye dayanmaz. Hayvanlar için kahramanca mücadele eder ancak köpekler tarafından çiftlikten sürülür. Hem retoriği hem de yaratıcılığı daha gelişkindir onun. Troçki’yi simgeler. Squealer: O bir domuz. Mükemmel bir konuşmacı ve tüm hayvanlar onu dinler. Ne zaman kurallardan biri değiştirilecek olsa, bunun her şeyin daha iyi olması için gerekli olduğunu söylerdi. Squealer’ın cırtlak bir sesi vardı ve hayvanlara her zaman yalan söylerdi, çünkü Napolyon ona böyle yapması gerektiğini anlatmıştı. Kimi yorumculara göre Squealer, Sovyetlerdeki parti yanlısı Pravda gazetesini simgeler. Boxer: 'En zekilerden sayılamayacak' türden bir at. Çok sıkı çalışırdı. Düsturu 'daha çok çalışacağım'dı; ve öyle de yaptı. Napolyon ne dediyse inandı. Boksör derdi ki: 'Napolyon haklı'. Çiftlikte çok saygı gören bir hayvandı çünkü herkesten çok çalışırdı. Çin’deki Boxer Ayaklanması’nı simgeler. Tıpkı Clover gibi, Boxer da Sovyetler’deki vasıf işçileri ya da Proleterya’ya karşılık gelir. Clover: Dişi bir at. Clover asla yakınmaz. Boksör için endişelenir ve onun hastalanacak kadar çok çalışmasını önlemeye çalışır. Yaşlı Benjamin: Nadiren konuşan yaşlı ve inatçı bir eşek. Çiftlikte olup bitenlerle çok ilgilendiği söylenemez. Benjamin uzun ömrünün tüm ayrıntılarını hatırlar ve işlerin bundan çok daha iyi ya da çok daha kötü olamayacağını bilir. Benjamin, yaşlı kuşağı, her yeniliğin karşısında olanları temsil eder. Her türlü yeniliğin geçici olduğunun farkındadır. Eninde sonunda eski sorunlar yeniden peydah olacaktır. 'Boşunalık tezi'nin somutlaşmış halidir de denebilir. Moses: Bir karga. Hayvanlara, öldüklerinde gidecekleri ve hayal ürünü bir yer olan Şeker Kaplı Dağlar’dan bahsedip durur. Bir ajan ve çok akıllı bir konuşmacı aynı zamanda. Hayvanlar ondan nefret eder çünkü hiç çalışmaz ve sadece öykü anlatır. Hayvanlardan bazıları ona inanır ve domuzların, diğer hayvanların ona kanmaması için çok uğraşması gerekmiştir. Moses, kiliseyi ya da daha geniş anlamda dini temsil eder. Mollie: Çiftliğin ana karakterlerinden biri. Önemi, yeni çiftlik düzenine muhalif olmasından kaynaklanmakta. Muhalifliği politik olmasından ileri gelmez: Derdi daha iyi bir hayat yaşayabilmek, şeker yiyebilmek vs. Orta-sınıf ideolojisine sahip beyaz yakalı işçileri temsil eder. Eskisi gibi şekerini alamayacaktır, çünkü artık işçiler arasında eşitlik vardır. Muriel: Clover için kuralları okuyan, bilgili bir keçi. Kendi adlarına karar alabilecek kadar eğitilmiş olan ve bu yüzden yöneticilere eleştiri yöneltebilecek düzeyde olan işçi kesimlerini simgeler. Ne yazık ki, Muriel karizmatik değildir ve Napoleon’la diğer domuzlara karşı çıkacak kadar da inançlı değildir. Jones: Çiftliğin sahibi; en azından başlangıçta! Çok fazla içki ve sigara içer. O kadar çok içer ki, hayvanlara bakmayı unutur. Köpekleri yaşlandığında, boyunlarına bir ip bağlayıp onları göle atar. Bay Jones’un Çarlık dönemini, hatta Çar II. Nikola’yı temsil ettiği söylenir. Fredericks: Hitler figürünün romandaki ve filmdeki karşılığı Domuzlar: Napoleon’u destekleyen bu grup, açıktır ki, parti örgütünü ve bürokrat sınıfı temsil eder. Kısacası Stalin’in yakın çevresini onlar meydana getirir. Onlar, diğer hayvanlardan farklı olarak, lüks ve bolluk içinde yaşarlar; kısacası denetlenmesine yardım ettikleri toplumun tüm nimetlerinden onlar faydalanır. Köpekler: KGB'yi (Sovyet Gizli Servisi) ve Satlin’in korumalarını simgelerler. Her türlü kovuşturma ve uzaklaştırma işinde onlar kullanılır. Pek konuşmazlar, ama etkilidirler. Napoleon onları kurnazca kullanır: Snowball (yani Troçki), değirmen konusunda yeni görüşünü aktaramadan sabahın köründe apar topar 'gizli' köpekler tarafından götürülür. Orwell bir yerde köpeklerin Napoleon’a, tıpkı önceki sahipleri Mr. Jones’a yaptıkları gibi sürtündüklerini ve kuyruklarını salladıklarını yazar. Sıçanlar ve Tavşanlar: Vahşi hayvanlar olarak da anılan bu hayvanlar, Menşevik hareketi simgelerler. Daha hemen kitabın başında, diğer hayvanlar, sıçan ve tavşanların 'yoldaş' olup olamayacaklarını oylarlar. Güvercinler: Güvercinler de propagandayı temsil eder: ama Rusya’daki değil, diğer ülkelere yapılan propagandayı. Cansız Roller Bay Jones’un Çiftliği: Kısaca Kremlin’i simgelediği söylenir. Değirmen: Rus Endüstrisini temsil ettiği iddia ediliyor. Foxwood Çiftliği: İngiltere’yi simgeler Pichfield Ciftliği: Almanya’nın romandaki karşılığı ROMANDA YER Bay Jones’un Çiftliği ROMANDA ZAMAN 1940’lı yıllar KAYNAKÇA [1] vikipedia.org [2] beyazperde.com
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246bin okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.