Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dişi sivrisineklerin proboscis adı verilen gelişmiş yapıdaki hortumlarında deriyi delmek, kan damarlarını bulmak ve kanı emmek için kullandıkları iğne benzeri yapılar bulunur. Sivrisinek kanımızı emmeye karar verdiğinde labium olarak bilinen ve iğneleri saran kılıf yapı gevşeyerek geri çekilirken iğneler derimize doğru ilerler. Maksilla adındaki diş benzeri sivri çıkıntıları bulunan iki iğne derimizi delerek diğer iğneler için yolu açar. Bu iğneler oldukça ince olduklarından delinme işlemini algılamamız güç olur. Mandibula adındaki iki iğne ise kesilen dokuları birbirinden ayırarak daha iç bölümlerde iş görecek yapıların yolunu açık tutar. Derinin altına doğru ilerleyen sivri uçlu labrum adlı iğne, kimyasal algılayıcıları sayesinde bulduğu damarı delerek kan emmeye başlar. Pipete de benzetilebilecek bu parçanın işlevi düşünüldüğünde sert bir yapıda olduğu hayal edilebilir. Ancak labrum oldukça esnekçe kontrol edilebilen bir yapıdır ve girdiği dokuda dönüşler yaparak damar arar. Bu sayede sivrisineğin hortumunu sürekli farklı bölümlere sokarak araştırma yapmak yerine, daha az sayıda deneme ile hedefini bulması kolaylaşır. Bazı durumlarda emilen kan damarları çöküntüye uğrayabilir ve hatta parçalanabilir. Bu gerçekleştiğinde, sivrisinek zarar gören damardan etrafa saçılan kanın oluşturduğu birikintiden kan emmeye devam edebilir. Proboscis (hortum) sistemindeki son iğne olan hipofarinks yapısı ise uzun süreli kan emilimi için delinen damara bir salya akıtır. Bu salya pıhtı önleyici görevi üstlenerek sivrisinek karnını kanla dolduruncaya dek damar yolunun açık kalmasını sağlar. Normal şartlarda zararsız olan salyaya çoğu insanın vücudu alerjik reaksiyon göstererek olay yerinde histamin proteini üretir. Vücudun “tehlikeli” olarak işaretlediği ısırık alanına kan hücumu ile akyuvarlar taşınarak kırmızı ve kaşınan bir şişkinlik oluşur.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.