Gönderi

1967 Savaşı'ndan tam bir buçuk sene sonra tarihler 21 Ağustos 1969'u gösterdiğinde Denis Rohan adında Avusturalyalı bir Yahudi Mescid-i Aksa' ya gelir. Çantasında benzin bidonu, yanında içi benzin dolu torbaları tutuşturup caminin tavanına fırlatacağı sapan düzenekleri ile içeri girer. Biraz sonra Mescid-i Aksa alev alev yanmaya başlar. Kıble duvarındaki Selahaddin Eyyubi döneminin mozaik süslemeleri, mihrap kubbesindeki İzzeddin Aybek dönemi altın yaldızları ve Nureddin Zengi'nin vasiyeti, Aksa'nın bağımsızlık nişanesi ahşap minber artık alevler arasındadır. O günlerde İsrail Devleti'nin başbakanı olan Golda Merir, hatıralarında bu hadiseyi anlatırken, "O gece gözüme uyku girmedi" der. İsrail Kudüs'ü ele geçireli sadece bir buçük sene olmuştur. İslam dünyası gergindir. Yahudilerin, Müslümanlara ait kutsal mekanlara zarar vereceği endişesi had safhadadır. En sonunda korkulan olur, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) Miraç basamağı yıkılır. İsrail başbakanına göre, ertesi sabah islam dünyası bu acı haberle sarsılacak, büyük protestolar yapılacak, Avrupa ve ABD nezdinde girişimlerde bulunulacak ve belki de Doğu Kudüs yeniden Müslümanların yönetimine verilecektir. Golda Merir hatıralarının devamında Müslümanlar için son derece acı şu tabloyu aktarmıştır: "Ertesi sabah gördüm ki İslam dünyasında hiçbir devletin hiçbir gazetesi bu olaya yer vermemiş!!!"
Sayfa 210Kitabı okudu
··
96 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.