Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Deneme Denemesi: Dilin Kemiği Yok Ama Elbisesi Var
Kadr, kadir, kader, takdir, iktidar, muktedir, mukadder, mukadderat, makdurat, miktar,kudret, zikudret, kadirşinas... Eğitim sistemimizi beğenmesem dahi başarıya göre çocuklara verilen iki ödülden birisi 'teşekkür', şükr'den geliyor. Takdir ise kadr'den geliyor. Her ne kadar 'Takdir'in, 'teşekkür'ün ölçüsünü unutmuş olsak bile bu kelimelerden kaçamıyoruz. Allah'ın kelimeleriyle selamlaşıyor, bir birimizi övüyor, bir birimize teşekkür ediyoruz. İslâmın verdiği kelimeleri hayatımızdan çıkarınca konuşamıyoruz. Ortada Türkçe kalmıyor. Peki İslâmın verdiklerini hayatımızdan çıkarınca Türk kalıyor mu hatta Türkiye kalıyor mu? Hareket sahamız kalıyor mu? İslâmın verdikleriyle konuşan insanlarız. Ve konuşmak en kolayı. Bunu hepimiz hayatımızdan bilebiliriz. İslâmı devre dışı bırakınca konuşamıyoruz. Dünyanın neresine giderseniz gidin: Bir millet lisanıyla vardır. Milletin vasfı ile lisanın vasfı ayrılamaz. Lisana yapılan her sû-i kast millete yapılmış demektir. Dile yapılan soykırım millete yapılıyor demektir. Dilde ortaya çıkarılan her karmaşıklık, millettin vasfında karışıklık meydana getiriyor dolayısıyla millet kendini tanımaktan aciz hale geliyor. Dile yapılan her yapaylık, o dili konuşanları da yapmacık hale getiriyor. Dil ne kadar dünyaya uygun hale getirilirse insanlar da o kadar dünyaya adapte olur. Dili yok olan bir millet yok olmaktan kurtulamaz. Konuştuğu yeni dilin milletine tayın olur. Bunu anlamak için anası babası Türk ama Türkçe bilmeyen insanlara bakmanız yeterlidir. Küfrün (kötü zikrin) kalbi kararttığına inanıyoruz. Zikir ile fikir ve eylem arasında bağ olduğuna inanıyoruz. Kelimelerin gücünün nereye vardığını Hz. Adem'den biliyoruz. Kelimelerin önemini dualardan biliyoruz. Kur'an dinleyen müminlerin haleti ruhiyesini ayetlerden biliyoruz. Bir kişi Müslüman olunca ilk işi kelimelerle oluyor. Kapıyı açan da kapayan da kelimeler oluyor. Son nefeste kelime-i şehadet getirebilmenin, Allah kelamı söylemenin çok kıymetli olduğunu biliyoruz. Namazımızı kelimelerle ifa ediyoruz. Bize kelimelerin önemini Allah cc bildiriyor. Buna rağmen dilin ehemmiyetini ihmal edenler, dili göz göre göre yok olan da bizleriz. Dilimizin İslâmi bir dil olduğunun farkında olmayışımızın en büyük sebebi dilin çıktığı yere uzak olması. Türkçe bilmeyen birine Türkçe bir cümle gösterip fikrini sorun. Avrupai bir lisan der. İnancından bahsedin derseniz, Hıristiyan lisanı olduğunu bile düşünebilir. Aynı cümleyi Kur'an harfleri ile yazın. Bu bir İslâm lisanı der. Dil her yönüyle milleti yansıtır. Latin harfleri bizim milletimizi ne yazık ki yansıtmıyor. Kur'an harfleri veya Latin harflerinin ne önemi var demeyin. Harfler kelimelerin örtüsü, giyeceğidir. Örtünmek dinimizin emridir. Elbisenin usulünü iş görüşmelerinden değil İslâm'dan öğrenmiş, bilhassa namazdan öğrenmiş bir milletiz. Elbise, koruyucudur, soğuktan korur, güneşten korur, sapık bakışlardan korur. Dilin elbisesi de dili bozulmaktan korur. Elbisemizin dinimizi belli edişi ve hatırlatışı, ne kadar önemli ve güzelse, dilimizin de dinimizi işaret etmesi, dinimizi hatırlatması o kadar güzel ve mühimdir. Bu bile tek başına Müslümanı ikna etmek için yeterli olmalıdır. İnsan nasıl kültürüne değerlerine usulüne uygun giyiniyor veya giyinmeli ise Lisanslar da kültürüne , onu var eden ölçülere uygun giydirilmelidir. İdeolojik saplantılarımızı ve istatistiksel bahaneleri bir kenara bırakıp, hakikatin temsilcileri olmaya talibiz...
··
65 görüntüleme
Oldi okurunun profil resmi
Dil kabullerin yuvalandığı yerdir. Gerçek vatanın dil olduğunu ifadede Wilhelm von Humboldt tereddüt etmemiştir. İsmet Özel, 17 Cemâziyelevvel 1442 (1 Ocak 2021)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.