Evet Bir Türk Masalı serisinin altıncı kitabını bu yasaklı, #corona günlerinin evde geçirilen zamanlarında tabiri caizse ilaç gibi geldi. Havalar da maşallah sonbahardan çıkamayıp hala güneşli seyredince kurulurken pencere önüne güneşi de alırken karşıma oh mis valla. Hele de kitaptaki karakterlerin fazlasıyla tanıdık olması ve en sevdiğim karakterlerin başlarında olması kitabı okurken yaşatıyor adeta. Empati kurmamak elde değil okurken, kâh Ali oluyor derin hüzünlü duygular kaybedilmiş sevdikleriyle sınanıyorum, kalan sevdiklerimin bana olan sahiplenmesi ile ayakta kalıp bir anda eski fırlama Ali oluyorum. Bazen Ebru oluyor mantığımın ve duygularımın arasında sıkışıp kalıyorum ama ardından doğuştan gelen deli cesaretimle yürümeye devam ediyorum. Bazen Duygu oluyorum, yaşadığım onca acı tatlı şeyden sonra şükredip ailemi bir arada tutup hepsinin annesi oluveriyor, yeri geliyor evin neşesi, arabulucusu oluyorum. Böyle bütün karakterleri tek tek sayabilirim ama gerek yok, yazarın kendine özgü üslup ve anlatımı öyle iyi ki ne yazarsa yazsın hep okurum dediklerimden. Aile olmanın, birlikte olmanın, saygı, minnet, vefa, sadakat, sevgi, namus ve ülke sevdasına dair ne kadar acı ama gerçek, güzel ve yaşanılası ne varsa hepsi bu serinin içinde var. Yalnız söylemeden geçemeyeceğim, Ali'm bu kitapta biraz fazla fırlama mı neydi sanki, yok yani hani bazı bölümlerinde elime odun alıp dövesim gelmedi değil . Halil'e bayıldım o dört yaşındaki çocuğu resmen sevdim yani. Sevgili, kıymetli yazarım lütfen yazmaya devam, o güzel gönlünüze, kaleminize sağlık. @isilcakitaplar teşekkürler

EbruIşıl Parlakyıldız (Işılca) · İndigo Kitap · 2020193 okunma

·

256 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

bir ailem bir de kitaplarım