Gönderi
Yaklaşık üç yıl önce okumuştum Kitap Evi'ni. Kitaptan bazı alıntıları görüp anımsayınca bu ay yeniden okumak üzere listeme dahil ettim. Yılın da ilk kitabı oldu böylece. Okumaya başladığımda Ömer Erdem'le yaptığı bir söyleşiyi dinledim ilk olarak. Yazma rutinini, alışkanlıklarını, kendisini kitaplara ve yazmaya iten süreci kendi ağzından dinlemek okuma sürecimde bana katkı sağladı.
Kitap Evi, kitaplara olan tutkuyu, bu tutkunun insan ilişkilerindeki etkisini ana tema olarak işliyor. Kitap, kapağında yazıldığı üzere roman olarak nitelendirilse de deneme kategorisinde değerlendirmek bence daha doğru olur. (Uzun hikâye hatta biyografi olarak değerlendirenler bile var.) Bir yere kadar merak duygusu sizi çepeçevre sarıyor fakat kitabın çoğu kısmında Enis Batur'un bir deneme üslubuyla yazdığı düşüncelerini okuyoruz. Eleştirilerini de diyebiliriz hatta. Batur sanki kendi hayatından bir kesiti kurgulamış ve bunu okuyucuya sunmuş, yani gerçek yaşam ve kurgu iç içe girmiş gibi. Anlatıcıyı yazarla özdeşleştirmemek için bir sebep de yok. Farklı sonuyla ve izlediğim video sayesinde yazarından izler gördüğüm satırlarıyla kitap benim için çok güzeldi. Akıcı bir roman beklentisiyle okumazsanız seveceğinizi düşünüyorum.
.
Farklı kitaplarla ilgili yorumlar için aynı kullanıcı adıyla instagramdaki sayfama bakabilirsiniz.
·
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.