Bu kitapta Baudelaire, karşımıza bir aşk hikayesiyle çıkıyor. Bu novella, Baudelaire’in şiire olan ilgisinin bir kanıtı gibi adeta. Kitaptaki alegoriler ve kendi şiirlerinde de rastlayacağınız fikirlerle bir kadına duyduğu aşkın dayanılmazlığını okuyoruz. Bu kitapta karşımıza çıkan , lüks düşkünü olan bu kadına özlediği hayatı veremeyince ilişkileri kabusa dönüyor ve her ikisi de büyük acılar çekiyor. Bu minicik novellada Baudelaire “büyük bir miskin, tutkun bir kederli ve mutsuz bir ünlü” olan Samuel’in kişiliğinde kendisini anlatıyor. Samuel, aslında bizzat yazarın kendisidir ve Fanfarlo da, Baudelaire’in aşk yaşadığı Jeanne Duval’dir. Samuel üzerinden hislerini ve Sartre’ın da dediği gibi kişiliğinin nasıl bir uçurum olduğunu anlatan Baudelaire, bu aşk hikayesi üzerinden, felsefi dokunuşlarla birlikte bize şiire doğru evrildiğinin haberlerini veriyor. Fanfarlo sayesinde öncelikle biraz Baudelaire hakkında bilgi edinip sonra övdüğü ya da kitaplarında bahsettiği bir sürü yazarı (Schiller, Balzac ve Diderot gibi) sonra da fikirlerinden etkilenerek yaptığım araştırmalarda, bazı yazarlar ve Baudelaire hakkında kimlerin neler düşündüğünü ve aslında fransız edebiyatının Şiirin Tanrısı hakkında ne kadar az bilgimiz ve hatta kaynağımız olduğunu öğrenmiş oldum. Bu sebeple, Baudelaire’i daha yakından tanımak için kendi dilinden okumaya ve bunun için de henüz başlangıç seviyesinde olan Fransızcamı geliştirmeye karar verdim ve hatta adım attım. Bu sayede Fransız edebiyatını daha iyi anlayabileceğim.

FanfarloCharles Baudelaire · Palto Yayınevi · 2015148 okunma

·

73 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Poe’s Raven