Gerçek yazarın okuduğum en vurucu kitaplarından diyebilirim. Bir tarafta laikler bir tarafta dinin arkasına sığınmış, kendi çıkarlarına göre savundukları cüppelerinin altında bağnazlıkla saklamaya çalıştıkları gün yüzüne çıkmayı bekleyen adalet. Eğitimden, özgürlükten, iyiden, doğrudan yana olanlar ve gerçekleri, doğruları sandıklara, gizli duvarlara saklamaya çalışan bir takım yobazlar. Bir çocuğa edilen tecavüz ve cinayet sonrası suçu laik bir öğretmenin üstüne atan vahşiler. Ve tüm bunları açığa çıkarmaya çalışan yine laik bir öğretmen, ahh Marc sende gerçeğin, adaletin, doğrunun, mücadelenin ve azmin zaferine geç ulaşsam da, sana olan hayranlığım beni kitaba aşık etti. Hepimizin ulaşmak istediği hep bir gerçektir. Kuşkular, tahminler, gel gitler, takipler bizi ne zaman gerçeğe götürecek diye adeta koşarak ilerlediğimiz, sonucunda mutlu ya da mutsuz etse de gerçek mutlaka saklandığı yerden çıkar ortaya. Yazarın olağanüstü kurgusu, karakterlere yüklediği roller kusursuzdu. Uzun bir zamana yayarak okuduğum için bazı olayları sindiremesem de, benim romandan aldığım tat muazzamdı. Okurken birçok alıntılar paylaştım ama o kadar vurucu cümleler var ki, birçoğu da kitap da satırları çizili olarak duruyor. Ve son sayfayı kapattığım da iyi ki, gerçekten, adaletten, eğitimden, özgürlükten ve laiklikten yana insanlar var bu dünyada dedim. Mutlaka okuyun, okutturun.

GerçekEmile Zola · Kırmızı Yayınları · 2015666 okunma

·

64 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.