Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Aziz Nesin'le 1 Yıl
Dünya üzerinde başarının hakkıyla onurlandırılmadığı yerdir burası. Burası mankenlerin, futbolcuların, ünlülerin (artık neye ünlü deniyorsa) kıyafetlerinin, sevgililerinin, evliliklerinin ve evliliklerinin seneyi devriyelerinin, çocuklarının ve hatta çocuklarının sevgililerinin, olabilecek ne kadar çeşit varsa o kadar çeşitten haber yapıldığı, gündem olduğu, gündemde kaldığı bununla da yetinmeyip gündem yarattığı yerdir. * Eee gündem bu kadar yoğun olunca haliyle bilim, sanat, edebiyata yer kalmıyor haliyle. O yüzden Aziz Nesin’in Uluslararası Mizah Yarışması’nda 1.olduğu üstelik ertesi sene gene 1.olduğu tarihimize altın harflerle yazılacak değildi ya (!) ** “Güreşçilerimizin ve futbolcularımızın en ufak yabancı temaslarına velev ki neticede mağlup bile olmuş olsalar çarşaf çarşaf yer ayırmakta birbiriyle adeta yarış eden, bu işte atlamayı ve atlatmayı meslek haysiyeti yapan gazetelerimiz nedense sanat, fikir, ilim, sahasında kırk yılda bir vukua gelen başarılarımıza eskiden beri öyle uzun boylu yer vermezler. Ya birkaç satırla geçiştiriverirler ya da hiç duymazdan gelirler olur biter. Nitekim bu yıl da Aziz Nesin’in Bordighera’da yapılan beynelmilel mizahi hikâye yarışmasında 36 mizah yazarı arasında dünya birincisi seçilmesi haberini bermutat bir iki satırla geçiştirmişlerdi. Hâlbuki bu başarı en azından yüz milli maçı kazanmak kadar önemliydi” (Akis, 24 Ağustos1957) ** Aziz Nesin’in Kazan Töreni adlı hikâye kitabından bahsediyorum. Aziz Nesin hikâyeleri son derece yalın bir dille, akıcı, sıcak ve samimi, mizahi öykülerdir. İşin bu kısmını anlatacak değilim. Okuyanlar bilir zaten. Okumayanlar da bilmediği için okumuyordur muhtemelen. * Ben kitabın son bölümü olan “Yankılar” –kitabın ve dönemin Aziz Nesin’i hakkında bir parçası niteliğinde- ile ilgili bir şeyler paylaşmak istedim. Aziz Nesin “Beynelmilel Hikâye Müsabakası”nda 1956’da “Fil Hamdi Nasıl Yakalandı”, 1957’de muhtemelen “Kazan Töreni” hikâyesiyle birinci seçilmiştir. Muhtemelen dememin sebebi; “Damda Deli Var”, “Ben Karışmam”, “Adamı Zorla Deli Ederler” ve “Kazan Töreni” adlı 4 hikâyeyle katıldığı ve ilk açıklamalardan anlaşıldığına göre bunlardan biriyle, konu ile ilgili açıklamaların bu kitabın sonunda bulunduğu için “Kazan Töreni” hikâyesiyle kazanmış olduğundandır. Üst üste iki kez 1.seçilince ertesi yıl yarışmaya katılmayacağını, çünkü bir kez daha 1.olunca yarışmanın çok basit olarak görüleceğini düşünerek yarışmaya katılmıyor. * Şu adamı Edebiyat Tarihimize altın harfler yazmadığımız gibi doğru dürüst öğrencilere bile okutamıyoruz. Ne kadar ilginç! Gerçi şu cümleleri kuran ben daha ne kadar oldu ki Aziz Nesin’le tanışalı. Hele sorun bir hele! 1 yıl!!! Üzülerek söylüyorum ki 1 yıldır Aziz Nesin okuyorum sadece ve umutla söylüyorum ki en hızlı bir şekilde tüm eserlerini okumaya çalışacağım. Seviyelerine uygun olduğunu düşündüğüm öğrencilerime de tavsiye edeceğim. Hikâye neden okunur? Nasıl okunur? Nasıl sevilir öğrensinler  Okuma alışkanlığı kazansınlar. Tabii sadece okuma alışkanlığı kazandırması için değil, eleştirel bir bakış açıcı ve toplumsal olaylara farkındalık ve duyarlılık oluşturması için de gerekli Aziz Nesin okumak. * Kazan Töreni , Kedi Neden Kaçtı? , Dolmuşun Kapısı , Gaçıncı Gılinik? , Araştırma , Pazarlık benim en hoşuma giden hikâyelerdi. *** * EN SEÇTİĞİM İKİ BÖLÜM “…Üç yıl gece gündüz yazı yazdım. Harfler, kelimeler, cümleler yan yana gelerek ortaya çıkan bu yazılarla patronum geçindi, oğlunu Avrupa’da okuttu, öbür oğlunu evlendirdi, kendisi Avrupa gezisine çıktı, ben ev kiramı verdim, verdi ödedim, üstelik arada benim de geçindiğim yetmiyormuş gibi, bir de daktilo makinesi aldım. Yazı pek bereketli bir iştir, o kadar ki, bazen yazıyı yazanları bile geçindirir…” (Pazarlık, 152) * “…Geçiyor birader, geçiyor. Hem de öyle geçiyor ki… Benim sol bacağımda romatizma vardı, bacağımı kıpırdatamazdım. Hani çift atlı araba beygirleri vardır ya… Biri hızlı gider de, biri kıpırdamaz, yükü öbür enayiye çektirir. Benim de sol bacağım öyleydi. Bütün yükü sağ ayağıma verirdi. Eşekarıları soktuktan sonra, maşallah, sol bacağıma bir kuvvet geldi, bir kuvvet geldi. Sağ ayağım ona bir türlü yetişemez oldu. Sağ normal yürürken sol ayağım koşardı…” (Aşk Hastanesi, 135)
Kazan Töreni
Kazan TöreniAziz Nesin · Nesin Yayınları · 2013474 okunma
··
131 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.