Doksanlar dediğimiz zaman ister Türkiye'de ister dünya genelinde alternatif ve rock müziğin en güçlü dönemine denk geldiğini söylemek hiç de abartı sayılmaz. Türkiye özelinde, doksanlarda gençlik ve ergenlik dönemini yaşayan nesil mahalle aralarında popüler kültürün (Rnb, pop) girmediği ve kendi doğasını bulmuş olan son nesil kabul edilmekte. Bu dönemde Türkiye'de Kurban, Mor ve Ötesi, Duman, Şebnem Ferah, Ogün Sanlısoy, Teoman ve daha bir sürü isim öne çıkarken 80'lerde müzik dünyasında olan çoğu grup ve isim de yine bu dönem sayesinde geniş kitlelere ulaşmıştır. Bunların en bilinenleri Bulutsuzluk Özlemi, Pentagram'dır. Bugün bile o dönemin isimlerinin şarkılarını dinleyerek yetişiyor nesiller ancak o dönem ve dönemin gençliği bir başkaydı. Dünya genelinde de büyük bir ivme kazanan, Y kuşağı olarak adlandırılan bu neslin doğasının doğrudan yansıdığı müzik kültürü sarsıcı boyutlardadır. Bu kuşağın bir ferdi olarak Y kuşağı demek yerine varoluşçu kuşak demeyi tercih ediyorum. Dönemin şarkılarına baktığımız zaman sözlerde bile bunu örmek mümkün çünkü. İşte sözleriyle, şarkılarıyla bir çok gencin sesi olmayı başarmış Abd çıkışlı bir rock grubu daha vardı. Nirvana. Solist Kurt Cobain duruşu ve grubun şarkıları öyle etkiliydi ki Nirvana'ya olan sevgi çığ gibi büyürken kimi için Cobain Gerçek İsa oluvermişti bile. Tabi bu karşı konulamaz sevgi beraberinde yasak ve baskıyı da getirdi. Şarkıları kimi ülkelerde yasaklandı. Papaz intiharlarında Nirvana adı geçmeye başladı. Muhakkak ki Kurt Cobain bir temsiliyetti bizler için. Doksan gençliğinin varoluşçu asiliği, başkaldırışı Kurt Cobain kimliğine bürünmüştü sadece. Kitap da bu noktada Kurt Cobain'in sözleri ve yaşamı üzerine sade ve güzel bir içeriğe sahip. Buradan hareketle 90'lar hakkında güzel anekdotlara ulaşabilirsiniz. youtu.be/7ThVqR7S6y8 i'm so happy cause today i've found my friends, they're in my head İncelemeye yine sesimiz Kurt Cobain'en sözleriyle son vermek daha doğru olur diye düşünüyorum. "Eğer cinsiyetçi, ırkçı, homofobik; yani kısacası g*tün tekiyseniz, konserimizi derhal terk edin ve bir daha CD'lerimizi almayın. Beni seviyor olmanız umurumda değil, ben sizden nefret ediyorum. Farklı olduğumu her zaman biliyordum. Çocukken eşcinsel olabileceğimi düşündüm çünkü diğer erkeklerle aynı değildim. Hiçbiri sanatı ve müziği sevmiyordu. Tek istedikleri seks yapmak ve dövüşmekti. Bu yüzden maço erkek tipine büyük bir nefret besledim." Huzur içinde uyu yüce Kurt.