Herzamanki gibi oturdu Gökkuşağı kadar uzun hasretlerini, Umutlarını,acılarını sığdıramadığı masasına Karanlığı pek severdi; Çünkü yalnızlığın üstünü örten başka dostu yoktu Zavallı gönlü ona hiç merhamet etmiyordu. Çocuksu gözlerinde büyümenin, açtığı yara Acıların bıraktığı izleri taşıyan yüzünde inciler bırakıyordu. Ağlamak istedi, söylemek
Emire Nişli
Gönlü güzel yüreği güzel "ADAM" Gün gelir biri çıkar karşına Dost bildiğin, can verdiğin biri olur bir zaman sonra Esirgeyen, kollayan, seven... İncitmekten, kırmaktan sakınan seni. Konuşmadan, kalp kalbe akan bir yolda Can olur, candaş olur, yaren olur sana. Bazen çocuklaşırsın onunla Bazen de duygular yoğunlaşır, hüzün
Reklam
Papazı Vermeyecektik...!!!
Üç kafadar bir yaz günü yaya olarak yolculuk yapmak zorunda kalıyorlar. Biri Türk, biri Kürt, diğeri de Ermeni. Ermeni olan aynı zamanda da papaz. Sıcak, bir süre sonra yolda susuyorlar. Etrafta su yok. Bağların olgun zamanı. “İki salkım üzüm yiyelim de ağzımız ıslansın” diye bir bağa giriyorlar. Bağın sahibi bir Türk ama onu
Bir Yudum Kitap
Günaydın. Okumak ne müthiş keşif. Olmayan, bazen olması mümkün olmayan dünyaları mümkün kılıyor aklımızda. Sonra, o dünyaların hisleri değiyor yüreklerimize. Thomas Mann, "Sözcükler birbiri ardına akıp giderken, bütün düşünceler yok oluyor ve insan istese de onları durduramıyor." der. Düşünmek aklınızı sizi kemiriyorsa, okuyun sevgili
Güzel Adam
Uyku girmez gözüne, gönlü viran olanın. Neşet Ertaş
Bir gün Hızır (a.s.) hamamda yıkanan bir ihtiyarın yanına yaklaşmış. İhtiyar kendi kendine yıkanmaktaymış. Hızır demiş ki: - Ey ihtiyar! Gençliğinde yaşlılara yardım etseydin şimdi şu gençler de sana yardım ederlerdi. İhtiyar adam şöyle cevap vermiş: - Ben gençliğimde yaşlılara yardım ederdim ama zamane gençliği şimdilerde yardım etmez olmuş. Hızır (a.s.) bir taraftan ihtiyar adamın sırtını keselerken bir taraftan da konuşmaya devam etmiş: - Demek ki yaptığın yardımları içinden gelerek yapmamışsın, Allah’ın sevgisini kazanamamışsın, yoksa ettiğin o hayrı neden görmeyeceksin ki? İhtiyar adam şöyle demiş: Eğer yaptığımı Allah için yapmasaydım, O’nun sevgisini kazanmasaydım, Allah bugün benim sırtımı Hızır’a keseletir miydi? Hızır (a.s.) duydukları karşısında çok şaşırmış. Allah’ım demiş, bana verdiğin Seni sevenlerin listesinde bu ihtiyarın adı yok, bu nasıl olur? Yüce Allah şöyle demiş: “Ey Hızır! Biz, bizi sevenlerin listesini sana verdik ancak bizim sevdiklerimizin listesi bizim yanımızdadır..." Hz Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî der ki; İnsanın kalbinde saklı öyle şeyler vardır ki verdikçe çoğalır, Bu hazinelerin başında SEVGİ gelir. İşte bir dostun bir dosta verebileceği hediyelerden bazıları şunlardır ki; Gönlü rahatlatacak bir TEBESSÜM! ... Kalbe kuvvet verebilecek bir TATLI SÖZ! ... Morali düzeltecek bir TAKDİR! ... Neşesini yerine getirecek bir ŞAKA! ... Kızgınlığını söndürecek bir HOŞGÖRÜ! ... Hoşa gidecek bir güzel DAVRANIŞ! ... ALLÂH’ın Râhmetini çekecek bir HAYR DUÂ Dualarınızda yer alabilmek ümidiyle 1437 HICRI yılınız mübarek olsun..
Reklam
Bir Yudum Kitap
Günaydın. Knut Hamsun bir başka kitabında şu tuhaf gelgitlerimizi ne güzel anlatıyor: "İnsan gönlü böyledir işte: Başka vakit herkes beni kendi halime bıraksın isterim, şimdiyse bu ikisinin bana aldırmayışları gücüme gitti nedense." Nedense neden sevgili okur. Gönül de bizim, ömür de bizim. Kime ne? Var olun. Knut Hamsun -
237 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.