İç tanıklığa önem veren kültürde bireyler, "Ben varım!" duygusu içerisinde sorar;"Ben ne düşünüyor, ne hissediyorum?" Ak abinde ona göre "yanlış" ve "doğru"ya karar verir. İşte o zaman gözlemleyen bilinç içe döner ve vicdana, değerlere odaklanarak değerlendirmeye başlar. Sorar:
"Böyle bir seçim yapıyorum ama bu gerçekten kendi seçimim mi? Ben burada tam anlamıyla kendim miyim? Bu seçimle ilgili aynada kendi yüzüme gönül rahatlığıyla bakabilecek miyim?.....
"Bütün hayatımın bu şekilde, bu yalnızlık ve kendi başıma kurtulmaya gücümün hatta isteğimin olmadığı bu çaresiz gönül yorgunluğu içinde geçmek zorunda olduğunu sanıyordum."
Küh-kenlikler ki Fehâd etdi çekdi mihneti
Aşk-bâzîlik degülmiş bildüm anun niyyeti
Levh-i dilde nakş olmuşken hayâl-i şekl-i yâr
Taşlara yazmak düşermi idi o şîrîn şüreti
Tâlib oldur sala kendin nâr-ı aşka nur ola
Aşık oldur aşk ile olmaya anun şöhreti
Aşk âşıklar işidür ey gönül Mecnun dahi
Sağ ola idi ögrenürdi şimdi benden san’ati
Ey Hayâlî da’vî-i aşk eylemek hâcet degül
Anladur aşıgun lâbüdd kişinün haleti
Gönül dininin acayip incelikleri vardır. Yeğenini bir yabancının kucaklamasından son derece rahatsız olacak olan Mme. Raquin, onu oğlunun eski arkadaşının kollarına teslim etmek düşüncesinden hiçbir isyan hissi duymuyordu.
Sen konuşmazsan dünya susuyor biliyor musun? İnsan unutmanın sularını geçti. Kimse kimseyi hatırlamıyor. Anlamını bir gün bile düşünmedikleri bir kalabalık yetiyor herkese. Toprağı ölü bir huzurla değiştiler. Gökyüzünü can sıkıntısıyla değiştiler. Arzuyu pişmanlıkla değiştiler. Kimse bir başkasına misafir olmuyor. Acı bitti. Zaman yok. Gönül soğuk. Sevme korkusu öyle kötürüm etti ki herkesi, yalnızlıktan bunalan insan, dönüp yine kendi yalnızlığına sığınıyor.
İnsan gözlerinde toplanır, fakat
önce gözlerimiz bakımsız bırakır ötekini
gözün duyması görmesinden öncedir
göz duymazsa gönül görmez
insan böyle böyle bakımsız kalır
ve biri birinin gözlerinde kapanır
kapandıkça da açılmaya başlar birbirinden
iki göz gibi iki ruh
ve unutmaya kadar alçalır...
Kapanmaya görsün bir kez gönül kapısı
göz kapısı açık kalsa kim bakar?