Ahında binlerce bülbülün feryadını barındıran kadın, sırrını kimselere açamamanın acılarını yutkunuyordu.
Sayfa 72
Reklam
Çocuğu ile çocuklarının, düşmanca yaşayacakları hayatı kendi elleriyle hazırlamıştı. Dönüşü olmayan hataların da ıstırabı, o kadar dehşetli olacaktı tabii.
Sayfa 71
Böyle demek istiyordu belki de... Kendini affetmeden yaşayışı bile bir sırdı hayatında. Kim bilir?..
Sayfa 71
Bir dost edasına bürünen gönlüm, Gittiğim yolları başa getirdin... Sıkı sıkı sarıldığım dalları, Kırdın ellerimi boşa getirdin...
Sayfa 71
O pişman bakışların sırrı, bu mısradaydı belki. O öldürücü bakışlarından yansıyan eziklik...
Sayfa 71
Reklam
Sinesini parça eden, dışarıya vurmaktan korktuğu hıçkırıklar cümleleştirmiyordu duygularını.
Sayfa 71
Kitaplara sığmayan bir mana vardı ciğerine içli içli inen nefeste. Kim bilir, belki de şu mısralara şekil vermek istiyor gibiydi hissiyatı.
Sayfa 71
Yeis vardı çehresinde, korkunç bir vicdan azabı kâbusa dönüşmüştü gözlerinde.
Sayfa 71
Bu kararlı, sessiz gidiş, soluğunu kesecek kadar dehşet vericiydi onun için.
Sayfa 71
Reklam
Maya, çırpınan bir yürekle gözetledi uzakları.
Sayfa 71
Bir başka hava, bir başka idrak ve daha uysal bir mantıkla bakıyordu hadiselere. Ömrün ya da engin tecrübelerin ürünleri miydi bütün bunlar?
Sayfa 70
"Men dakka dukka. Boşa söylenmemiş bu söz. Çalma elin kapısını, çalarlar kapını."
Sayfa 69
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.