Gönül Demircioğlu

“Metil salisilat, yapı bakımından salisilik aside çok benzer. Salisilik asit, söğüt ağacının kabuğunda bolca bulunur. Nitelim Yunan hekim Hipokrat, söğüt ağacının kabuğundaki acı bir maddeden söz eder ve bu maddenin ağrıları dindirdiğini, ateşi düşürdüğünü belirtir. Eski Ortadoğu’daki başka kültürler de Amerikan Yerlileri gibi söğüt kabuğunu ilaç olarak kullanmıştır. Günümüzdeyse salisilik asidi aspirinin öncüsü olarak tanıyoruz; ayrıca salisilik asit akneler için kullanılan birçok yüz yıkama solüsyonunun da ana maddesidir.”
Reklam
“Lisân-ı şi’r, lisân-ı tahassüs, lisân-ı ruhtur.” yani “Şiirin dilini hissetmenin, ruhun dili olarak ilanı da düşünülürse kökene dair belirsizlikle beraber şiire dair bu sorgulamada, elem ve melali anlamak şiirin dilini anlamlandırmakla üst üste gelir. “ Tevfik Fikret
Kanımca şiirin bir teknik değerlendirilmesi vardır, bir de okura hitap etmesi bakımından öznel değerlendirilmesi. Bir şiiri teknik olarak beğenir, ama bana bir şeyler vermesi ya da, daha doğrusu, benim ondan bir şeyler alabilmem bakımından sever ya da sevmem. Okumamı teknik bilgim kadar zevkim de, zaman içinde değişebilen zevkim şekillendirir. Örneğin düzyazının dizeleştirilerek şiir diye sunulmasını sevmem. Kasıtlı istisnaları dışında genel olarak şiirin akıcı olmasını, su gibi pürüsüz akmasını beklerim. Ses uyumu ille olsun diye tutturmam, ama iyi akıcı bir yazınsal metinde, şiir olmasa bile ses uyumu kendiliğinden doğar çoğu kez.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Okur olarak her şiir anlayışına saygı gösteririm. Ne yapmak istiyorlarsa, aklımın erdiği kadarıyla başarıp başaramadıklarına bakarım. Kimini sever, kimini sevmem, o işin öznel yanı. Ancak şiiri kurallara bağlamayı, kural kanon (kanun) odalarına kapatmayı hiçbir biçimde onaylamam. Şiir her çağda, her yerde, koşullara bağlı olarak, kendine bir dil, sonra ya da aynı anda bir biçim arar. Somut şiir, Apollinaire’in arayışları, Cummings, Necatigil’in eksiltili dizeleri, Arıburnu’nun şiir sergileri, Hurûfî yazımları, sözün yanına resimler, çizimler, giderek imler koymak, okur olarak hepsine açığım. Zamanımızın ruhu allak bullak! Sanal dünya, yapay zeka, hakikat sonrası, düzmece haberler, savaşlar, göçmenler, çevre sorunları, komplo teorileri, popülist tiran bozuntuları… Şiirin böyle bir dünyayla ilişki kurabilmek için yeni ifade yolları araması da doğaldır, giderek gereklidir. Şiirin sınırları olmaz. Ayrıca şiir zamanaşırıdır. İyi şiir eskimez.
“Şiir istadadiyle doğan, lisan, kelime, vezin, kafiye, ahenk ağları içinde muamma çözer gibi şiiri arar, bulur ve bize duyurur.” Abdülhak Şinasi Hisar
Reklam
Reklam
308 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.