Okur olarak her şiir anlayışına saygı gösteririm. Ne yapmak istiyorlarsa, aklımın erdiği kadarıyla başarıp başaramadıklarına bakarım. Kimini sever, kimini sevmem, o işin öznel yanı. Ancak şiiri kurallara bağlamayı, kural kanon (kanun) odalarına kapatmayı hiçbir biçimde onaylamam. Şiir her çağda, her yerde, koşullara bağlı olarak, kendine bir dil, sonra ya da aynı anda bir biçim arar. Somut şiir, Apollinaire’in arayışları, Cummings, Necatigil’in eksiltili dizeleri, Arıburnu’nun şiir sergileri, Hurûfî yazımları, sözün yanına resimler, çizimler, giderek imler koymak, okur olarak hepsine açığım. Zamanımızın ruhu allak bullak! Sanal dünya, yapay zeka, hakikat sonrası, düzmece haberler, savaşlar, göçmenler, çevre sorunları, komplo teorileri, popülist tiran bozuntuları… Şiirin böyle bir dünyayla ilişki kurabilmek için yeni ifade yolları araması da doğaldır, giderek gereklidir. Şiirin sınırları olmaz. Ayrıca şiir zamanaşırıdır. İyi şiir eskimez.