Karayel bozkır

Karayel bozkır
@goodwill
Anılar, yaşamımı delik deşik etti!
Eskişehir
Balıkesir, 11 November
21 reader point
Joined on September 2017
İspanyol fatihler Yucatan'ın kumlarına ilk ayak bastıklarında bazı yerliler onları karşılamaya geldi. Keşiş Toribo ve Benavente'nin anlattığına göre, İspanyollar onlara İspanyolca olarak sordu: ''Biz neredeyiz? Bu yerin adı ne?'' Yerliler Yukatek Mayacası dilinde cevap verdi: ''Tectetan, tectetan'' Ve yarımadanın adı o günden beri öyle kaldı. Ama yerlilerin kendi dillerinde söyledikleri şu anlama geliyordu: ''Anlamıyorum, anlamıyorum.''
Reklam
Kendini bunaltının zevklerine kaptırmamış; düşüncelerinde, sönüp gitme tehlikesinin lezzetine bakmamış, zalim ve yumuşak yok oluşların tadını almamış kişideki ölüm saplantısı hiç iyileşmeyecektir. Bunun ıstırabını çekecektir, çünkü buna direnmiş olacaktır; oysa bir dehşet disiplininde ustalaşmış kişi, kendi kokuşmuşluğu üzerine düşünerek kendini kararlılıkla kül haline getirmiş kişi, ölümün geçmişi'ne doğru bakacaktır- kendisi de artık yaşamayan bir dirilmiş'ten başka bir şey olmayacaktır. ''yöntem'' i onu hem hayattan hem ölümden kurtarmış olacaktır.

Reader Follow Recommendations

See All
Romancının her şeyden önce ilk ve asıl işi bir kahramanı icat etmektir.! Yazar bunu başarıyla yaptıktan sonra romanda neler olacağını, kahraman romancıya, tiyatrolardaki suflörler gibi fısıldayacaktır.
Schiller'in şeylerin ''yapay'' yanını göremeyen kişilere ''saf'' dediğini aklımıza bir kere daha getirelim
Reklam
Hayatın gizli anlamını, kayıp bir değeri araştırmaya, bulmaya uygun yapıları yüzünden, roman sanatının ruhuna ve biçimine en uygun tarz, Almanların bildungsroman dediği genç kahramanların dünyayı tanıyarak olgunlaşmasını anlatan gelişme, eğitim, olgunlaşma romanlarıdır.
“Üstadın ölümü doğduğunda başlamış ve dünyada görülmüş en uzun süren intihar olarak tarihe geçmiştir. Bugüne kadar yaşamış insanların arasında ölümü en acılı olanıdır. Çünkü yaşayarak ölmüştür. Yaşayarak intihar etmiştir. Yazarak. Hiç durmadan. Kitap yazması kendisi için fazla tehlikeli olmaya başladığında ise mektuplar yazmıştır. Binlerce sayfa!
Kutsal kitapların aksine psikiyatri biliminde hepsinin bir açıklaması var.
-Aslan bey, bir yerinden başlayın. Yeri mi, burası yeri mi? Dertten başlayalım, sonra belki unutabiliriz.
Sayfa 142Kitabı okudu
Variyetsiz, hülyasızım, kendimi sevdireceğime inancım yok, bunun için tonla atıp tutup lazım.
Reklam
Bakın bu kadar gübre, bu her yeri saran gübre bir çiçek açtırmıyor.
Tanıdığınız bildiğiniz herkes tek tek dünyaya binip onun o dehşetli ağırlığını ha bire artırdıkça siz tek, tekliğe hep bir anlam eşlik ettirme çabasında, açıklamalı olması zorunlu bir teklikle, dünyayı itelemeye çalıştıkça, o, binenlerle şişmanladıkça, teklik arttıkça, o döndükçe, baş döndürücü bir teklikle çevirdikçe dünyayı, bu hal ile, hep bu hal ile onun uzaklaşıp, hızlanmasını, içine daha derinlere yerleşildiğini gördükçe, nasıl dayanılır ki?
Hep gözlerim dalıyor, her ne cehennemse hep harlı, hep şiddette. Kendimi layık hissediyorum, perişanlığa layık hissediyorum. Acaba gerçekten, ama gerçekten tüm hattımla perişan olsam iyileşir miyim* Ne güzel şey perişanlık, gerçek perişanlık, ne hafiflik, içindeki öyleymiş gibi yapanları süpürüp atan gürül gürül bir gerçek perişanlık, ah ne güzel, keşke perme perişan olsam, mahvolsam.
Beyin fırtınasında kafayı üşüttüm galiba.
Sayfa 102Kitabı okudu
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.