“Son şiir kitabınızı gördüm Nâzım, hani şu jübileniz için yayımlananı,” dedi. “Kırk yıl süresince yaptıklarınızı göstermişsiniz. Çok az kişi bu kadar uzun süre emek vermiştir şiire. Yaşamınızın şiirlerinize nasıl yansıdığını görmek, gittikçe daha çetin, daha karmaşık olduğunu dizelerinizden anlamak beni çok etkiledi.”
“Şiirler de değişti, derinleşti bence. Son yıllarda biçimsel olarak tümüyle başka türlü yazıyorum. Türkçede bu özgür şiir tarzı oldukça iyi sonuç veriyor, ama Rusça çeviriler de pek hoş olmuyor, tını kabalaşıyor. Uyum bozuluyor, melodi algılanmıyor. Şiir bozulup, kayboluyor. Lirik olan öğeler bir tarafa, enformatik olanlar başka bir tarafa gidiyor. Kimi zaman çevirmenlerle çalışmak da çok güç.