Kendi mutlaklarımızın ötesini asla göremiyoruz ve daha ciddisi, buluşmaktan, karşılaşmaktan vazgeçtik. Bu daimi aynalarda kendimizi tanımadan yalnızca kendimizle karşılaşıyoruz. Eğer kendimizi fark edersek, başkasında yalnız kendimize baktığımızın, çölde tek başımıza olduğumuzun bilincine varırsak, deliririz. Ben, kendi ötemi görme ve birine rastlama şansını bana bahşetmesi için kadere yalvarıyorum.
Sayfa 128
Ego, kendini en çok yöneticilik makamında gösteren bir kişilik problemidir. Bu hayatta yaptıklarınız, sonsuzlıkta yankılanır. Marifet yaşadığına göre inanmak değil, inandığına göre yaşamaktır. Depresyon, cehennemi ve cenneti birlikte görme fırsatı sunar hastalarına. Küçükken canımız ne çekerse onu yerdik. Büyüdükçe yediklerimizi beğenmez
Reklam
·
Puan vermedi
Benim Adım Kırmızı Orhan Pamuk’un “En renkli ve iyimser romanım” dediği "Benim Adım Kırmızı", yazarın dünyada şimdiye dek en çok satan romanı oldu; Fransa ve İtalya’da yılın kitabı seçildi, dünyada bir romana verilen en prestijli ödüllerin başında gelen Uluslararası IMPAC Dublin ödülünü kazandı. Eski resim sanatımız, Doğu ve Batı’nın
Benim Adım Kırmızı
Benim Adım KırmızıOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202316,4bin okunma
Mutluluk üzerinde tiksindirici ve üstelik düş görme boyutunda hak iddia etme, bu dünyadaki her şeyi mahvediyor. Kendini bundan kurtarabilen ve elindekinden başkasına heves etmeyen, kendine bir yol açabilir. Goethe
Sayfa 118 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ballı Kurabiyem♡
Schopenhauer'ın belki de en önemli felsefi çalışması, bireysel gü­dülenme üzerinedir. Schopenhauer, kişinin bireysel ahlakını toplu­mun ve aklın belirlediğini iddia eden Kant'ın ve Hegel'in iyimserliği­ni eleştirir. Onun yerine, bireyleri güdüleyen şeyin, doyurulması asla mümkün olmayan kendi arzuları ya da "yaşama istenci" olduğunu ve insanlığa bunun yol gösterdiğini iddia eder. Schopenhauer'ın kötümserlik ve insanlığı olumsuz bir ışık altında görme eğilimine işte burada tanık oluruz; üstelik bu eğilim onun tüm eserlerinde kendini hissettirir. Schopenhauer'a göre, "istenç" insanoğlunun çektiği tüm acıların kaynağıdır ve bu acı sürekli daha çoğunu arzu­lamanın sonucudur.
Ne var ki bir şeye saplanıp kalan kişiye saplantısı, nesnelerin doğasında varmış gibi gelir. Bu yüzden de o şey, olduğu gibi algılamaz hiçbir zaman.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.