Kitap okurken bilmediğimiz kelimelere rastlarız ve bu kelimelerin tanımları ile kelime dağarcığımıza yeni bir kelime eklemiş oluruz. Kendi adıma bir kelime kütüphanem olsun istedim. İsteyen herkes yorum olarak buraya kelime ve anlamının yanında cümle içerisinde kullanımını da ekleyebilir.
Yorum olarak eklenen her yeni kelime, 1K sayesinde ek bir zahmete gerek kalmadan bildirim olarak, yorumda bulunan herkese düşecek ve herkes yeni bir kelime öğrenmiş olacak.
Ve Taslak olarak da bu şekilde yoruma eklersek çok daha faydalı olacağını düşünüyorum teşekkürler.
TASLAK
"Gıyaben : Kendi yokken, ortada olmaksızın. Adını, sözünü başkalarından duyarak, görmeden.
Kullanımı : Bugün sana gıyaben tanıdığım birinden söz edeceğim.
Zihnindeki labirentte çıkışı bulamayanlardandı.
Var olmanın ağırlığı içerisinde,
Varoluş nedenini sorguladı.
Hayattan soyutlanması ardına,
hayattan bahsetti, ölüye örnek olsun diye.
Ve tek umudu, mutlak yok oluş öncesi iz bırakmaktı. -bir kalbe, bir cana...
Ve işte umut, Pandora’nın kutuyu açması ardına her eyleme dahil olmuştu.
Umut bugünün içindeki yarını görebilmekti.
Kış sonu yeniden açan çiçeğe, gecenin sonunundaki aydınlığa görmeden inanmaktı.
𝔈.𝔇.
Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı ve yüzüm
Anne ve babalarımız biz daha doğmadan önce tanışan bir çocukluk arkadaşım var,doğmadan önce tanıştığımız için embriyo arkadaşım demek daha doğru olacak,adı Ozan. Aileden toprak zengini anne baba çiftçi,İlber hocanın bu kitabını al Ozan'ın anne babasına okut derler ki "amaaan bunlar hep masraf be evladım" yemeyi değil kazanmasını bilen
"Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?"
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
İşyerindeydim, nöbette, yalnızdım, öyle umdum en azından. Çayımı koydum, dikkatimi toplamaya çalıştım, yazarla baş başa kalayım diye. Oğuz Atay’ın öykü kitabını bu akşam bitiririm diye düşünmüştüm. Ya da bir ara aklıma öyle gelmiş sonra vazgeçmiş olabilirim. Emin değilim okuyorum sadece...
Şimdi anladım, aslında bu kitapla başlamak lazımdı Atay’ı
Çünkü aşk, arızalı bir ruh halidir. Hastasındır, ötesi yok. Ve tedaviyi kabul etmez, direndikçe direnirsin.
Sevdiğinin yanağındaki gamze, bir anatomik bozukluktur aslında. Ama aşıksan, her gün binlerce defa oraya gömülesin gelir.
Görmeden duramazsın. Düşünmeden duramazsın, özlemeden duramazsın. Hasılı kelam duramazsın işte, içinde bir volkan
Grigory Petrov , herkesi çeken bir anlatım biçimi olan usta bir papaz iken, dönemin en çok okunan yazarlarından birine dönüşmüştür.Büyüklüğünü mukayese etmek amacı ile kıyaslandığı kişilerden birinin
Lev Tolstoy olduğunu söylemek sanırım yeterli olacaktır.Kiliseyi eleştiren bi mektuptan dolayı papazlıktan yani kiliseden kovulması olayı onun ünlenmesini
İnsan beynini tamamen anlayabilmek hiç mümkün olabilecek mi? Kitabı okurken kendinizi bu soruyu defalarca sorarken bulacaksınız..
Yirmi dört hasta var, birbirinden ne kadar farklı hayatları olsa da ortak bir noktada buluşuyorlar. Talihsiz bir hastalık mevcut hepsinde. Çoğunlukla da tedavisi mümkün olmayan hastalıklar. Hepsi birbirinden ender