Yaşamımızı hor görmek de gülünç bir düşüncedir aslında; çünkü yaşam bizim varımız yoğumuz, her şeyimizdir. Daha soylu, daha zengin bir varlığı olan şeyler bizimkini kötüleyebilir; ama bizim kendimizi hor görüp hiçe saymamız doğaya aykırıdır; başka hiçbir yaratıkta görülmeyen özel bir hastalıktır kendinden nefret etmek, yüz çevirmek. Olduğumuzdan başka olmayı dilemek gibi bir saçmalıktır bu. Bu dilek yerine gelse bile bize bir şey kazandırmaz. insanken melek oluvermeyi isteyen kendi için bir şey yapmaz, olduğundan daha iyi olmaz; çünkü kendisi ortada kalmayınca kim tadacak, değerlendirecek bu değişmeyi onun yerine?
Sayfa 240
Uzun bir yoldan sonra denizi görmek gibisin..
Reklam
İnsanın bir yerde kendini mutlu hissederken, başka yerlerde onu mutsuz edecek bir şeylerin gerçekleşebileceğini böyle açıkça görmek Ömer’i ürkütmüştü.
— Anlıyor musun, kıskanıyorum. Bir deli gibi, bir çılgın gibi kıskanıyorum. Bu gözleri, beni deli eden, çıldırtan bu güzel gözleri, bu siyah gözleri kıskanıyorum. Onlarda bir başka hissin, bir başka hayalin gölgelerini görmek istemem. Onlarda yalnız ben yaşamak, yalnız ben ölmek isterim.  
Sayfa 64 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 4.Basım
Her şeyden tamamen uzaklaşıp uzun bir süre yalnız kalma arzusu günlerdir beynimin içinde dönüp duruyor. Değer verdiğim, kendime senelerce çok yakın bulduğum insanlarla olan durumumun ne ara bu kadar vahimleştiğine, Vahşileştiğine bir türlü anlam veremiyorum.sevilmek değer görmek, insanlara ihtiyaç duymak, hep bir ağızdan mutluluğu paylaşmak ne ara lüks oldu ? Evet, bunun bir sonu olacağına epey öncesinden anlamıştım. Sevgili, dost, arkadaş, aile... insan kalabalığında yanımdan öylece geçip giden herhangi biri veya birileri tesadüfi bir yolla saydığım bu kategorilerden birine pekâlâ girebilirdi ; hayatımın bir noktasına zahmetsizce var olabilirdi, öyle değil mi ? Demek istediğim hayat böyledir. Biriyle tanışırızsınız, konuşmaya başlarsınız, vakit geçirmeye başlarsınız, zamanla yakınlaşır ve çok yakın birer dost, veya sevgili, hiç bir şey olmazsa arkadaş olursunuz. Değişecek tek şey yakınlığı dercesini belirleyecek bir kaç kelimedir. Tüm bunlar ne kadar zavallıca aslında.kütüphanede kitap yerleştirir gibi insanları hayatımızda kelimelerle bütünleyerek kategorize ediyoruz. En nihayetinde hepsi biter...
Karaoğlan" efsanesi Türkiye'yi sarsmıştı
1973 seçimlerinde CHP'nin seçim kampanyası sırasında Ecevit'e "Karaoğlan" adının nasıl verildiği ise Kayhan Sağlamer'in 'Ecevit Olayı' adlı kitabında şöyle anlatılıyor: "Sivas'ın Yıldızeli ilçesi. Bir nine, iki büklüm, elinde eğri büğrü bastonu, şoför Kamil yönetimindeki CHP otobüsü etrafında dolaşmakta olan Ankaralı gazetecilere yanaştı. Tarazlı sesiyle sordu: 'Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan'ı görmek istiyorum.' Pek yüz vermedi gazeteciler. "İşte orada.' deyip elleriyle karşıdaki CHP ilçe merkezini gösterdiler. Sessizce uzaklaştı nine. Önce Karaoğlan lakabını önemsemedi gazeteciler ama ninenin Ecevit'i kastettiğini anlamışlardı. Neden sonra biri bir başkasına anlattı, onun ağzından da CHP'lilerin kulağına gitti. CHP'nin propoganda makineleri, can atarak aradığını işte böyle tesadüfle bulmuştu
Reklam
Her şey zamanla değil imtihanlarla
Zamanında bir takım için sevindiğini zanneden insanın notları " Yerinizden ediliyorsunuz bir çadırdasınız. Ve orasıda bombalanıyor. Uzaktan birileri sesinizi duyurmaya çalışıyor ancak tam bağıracak kıvamda değil . Ve üstüne de o sesinizi duyurmaya çalışan insanların sesinden rahatsız olanlar var. Karşılarında dikiliyorlar pis kokan
Bir duygunun duygulandırmadığını görmek kadar utanç verici ya da hazin bir şey yoktur.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.