·
Not rated
Charli Marlow, özellikle bir nehir vardı: Haritada görünen, çok büyük ve güçlü bir nehir. Kafası denizde, uzanmış gövdesi geniş ülke boyunca yayılan ve kuyruğu ülke içinde kaybolup giden kocaman bir yılana benzer muhteşem bir nehir. İşte bu nehir Thame Nehridir. Karanlık anlamına gelen Thames nehri duyanlar vardır. Bilmeyenler için şöyle bir dip
Karanlığın Kalbi
Karanlığın KalbiJoseph Conrad · Sms Yayınları · 20204,208 okunma
104 syf.
·
Not rated
Yalnızlığın Yansıması
Yalnızlığın Yansıması
Fikret Dağlı
Fikret Dağlı
Orta gelirinin üstünde sayılabilecek bir gelire sahip ailenin,tek çocuğu olarak dünyaya gelen Adem in babası bürokrat,annesi üniversitede Tarih bölümünde Profesördü. Yaşadığı şehir sakin ve elit sayılabilecek bir mahalleydi.Parmakla gösterilen,başarılı bir öğrenci olduğu icin üniversiteside Hukuk bölümünü kazanmıştı. Edebiyat
Yalnızlığın Yansıması
Yalnızlığın YansımasıFikret Dağlı · Salon Yayınları · 202415 okunma
Reklam
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Buyrun size iki masal. Üstelik masal içinde masal. Biri masal olamayacak kadar gerçek diğeri ise gerçek olamayacak kadar masal. Ama her bir masal da bizzat yaşanmış. Acıtmış, yıkmış, yakmış, dağıtmış ve izleri hâlâ acıtmaya devam ediyor.
Murat Durmaz
Murat Durmaz
Murat Durmaz’dan okuduğu ikinci kitap bu. Sürgün kitabını okuduğumda da anlamıştım yüreğiyle
Babaannem
BabaannemMurat Durmaz · Lebis Kitap · 202419 okunma
552 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Geçtiğimiz senelerde Jane Eyre ve Uğultulu Tepeler’i okumam vesilesiyle Charlotte Brontë ve Emily Brontë ile tanışma şerefine erişmiştim. Mükemmel eserleri hâlâ hafızamda, bazı detayları eksik haliyle tabii. Kardeşleri Anne Brontë ile de henüz tanışabildim. Fakat ablaları kadar okunmaması beni çok şaşırttı öncelikle. Çünkü şu an kitaplığımda
Wildfell Hall'un Kiracısı
Wildfell Hall'un KiracısıAnne Brontë · Can Yayınları · 2023509 okunma
60 syf.
1/10 puan verdi
Kitabın ismi güzel içi boş..
1913 yılında yaşanmış olduğu varsayılan bir anı üzerinden "insan" denen varlığın içindeki "iyi-kötü" savaşını çıplak bir gerçeklikle yüze vuran bu kısa kitaptan; yakın çevremizde olan ve bazen "hissiz" gibi görünen kişilerin de bir iç dünyası olduğunu ve bunu rol yaparak sakladığını daha iyi anlıyorsun. Kendini ne kadar sert yargılasa da, insan "en kolay" yine kendini affediyor. ... Zweig'in daha önce "bir kalbin çöküşü" kitabını okumuş ve yırtıp atmıştım; bugün aynı kitabı bir kez daha almış olduğumu farkedip onu da yırtıp attım. "Olağanüstü bir gece" kitabını okudum; bir kaç alıntı da paylaştım, vurucu bazı cümleler var fakat boş ve tırt bir yazar olduğunu düşünüyorum artık, bu kitap iyi olsaydı "satranç" kitabını da okuyacaktım. Yukarda kendi görüşlerimi paylaştığım (abartmış olabilirim) kısım haricinde kitabı beğenmedim. ... Bence "kendini ifade etmek isteyen" , bol kitap okuyan kişiler çok daha iyi kitaplar yazabilir ve yüzlercesi de yazdı zaten. Güle güle Zweig bi daha görüşmek istemiyorum...
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Toptan kitap · 2019143.8k okunma
114 syf.
·
Not rated
·
Liked
Merhabalar, Kitabı bugün bitirdim.Kitabı yorumlamaya kapağı ile başlayacağım. Kapak fotoğrafı olarak kapağı açık bırakılmış bir buzdolabı olmasını beğendim. Parlak domatesin tarladan sofraya gelesiye kadar yaşamış olduklarını ister istemez bir empati kurarak kendim yaşamış gibi hissettim. Tezgahın altına düşen parlak domates ve orada unutulmuş olan zencefil sanki bendim. Bizim için basit görünen mutfak gereçleri, yemek yapılma ve yeme süreci sebze ve meyvelerin gözünden çok güzel anlatılmış. Özellikle insanların aç gözlüğü, o zamana kadar insanlara şifa olmak isteyen sebze ve meyvelerin yine insanlar yüzünden onlara zehir olmaya başlaması ve o günden itibaren bunun tarlalara, bahçelere yayılarak günümüz koşullarına bağlanması çok güzeldi. İsrafı sevmeyen bir insan olarak kitabı okumaya başladığım günden itibaren buzdolabını her açtığımda yada bir sebze ve meyveyi elime aldığımda diyaloglar aklıma geliyor ve onları ya çürütürsem diye korkuyorum. Çürüyen sebze ve meyvelerin hissettiği duyguların aktarımı beni etkiledi ve bakış açımı değiştirdi. İnsan olarak doğayı ve hayvanları katletmemiz yetmezmiş gibi, toprağı ve onun verdiği çeşit çeşit nimetleri de küstürmeyi başardığımızı değişik bir bakış açısından , yemeyi çok sevdiğimiz yiyecekler üzerinden gözler önüne seriyor. Yazarın kalemine ve emeğine sağlık...
Emre Turan
Emre Turan
Buzdolabı Vatandaşları
Buzdolabı VatandaşlarıEmre Turan · Fihrist Kitap · 2023134 okunma
Reklam
687 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 days
Suç ve Ceza: Süregelen “yüce” bir sessizliğin verniği. Dinleyin! Raskalnikov’ un kabüllenişi ne aşağılık bir olaydır. Bu insan müsveddesi, her şeyin farkında bir münevverdir. İnsan olanın bu dünyada yaşayamayacağı gerçeğine inanır. İnanmak diyorum çünkü bazı gerçekler de inanılmaya muhtaç. Ama gelin görün ki insan bir şeylere en çok da insana tutunmaya temayüllü. Bir yalana tutunmak ne cahilce. Üstelik yalan olduğunu bile bile. Cahillikse topyekûn mutluluk. Raskalnikov şunu keşfetti: Ya müesses nizamla yani insanlıkla savaşır, kazanmak içinse kendi kafana sıkarsın. Ya da müesses nizamın bir zerresi olan ve bu itibarla tabii olarak daha masum görünen bir insana tutunur, mağlubiyetle gelen aşağılık bir dinginlik belki mutlulukla yaşarsın. Öte yandan Camus Veba’sında: “Siz bir düşünce uğruna ölümü göze alabilecek güçtesiniz, bu açıkça görülüyor. Bir fikir uğruna ölen insanlardan bıktım ben. Kahramanlığa inanmıyorum, bunun kolay olduğunu ve ölümle sonuçlandığını biliyorum. Beni ilgilendiren insanların yaşaması ve sevdiği yüzünden ölmesi.” diyor. Bardağa bu bakımdan bakacak olursak bu incelemenin tersi de doğrudur. Hasılı mesele gene yalnızca olmak ya da olmamaktır.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159.3k okunma
624 syf.
4/10 puan verdi
Üzülerek söyleyeceğim fakat bu kitap çok fazla şişirilmiş.. Sosyalizm, kapitalizm, faşizm nedir diye konuya girdik ne yazık ki 1900'lerin İngiltere'sinde takılı kaldık. Yazarına ve okuruna saygılar fakat ben aradığımı bulamadım. Kitap tarihin gerçekten çok ama çok gerisinde.. O dönemde kadınlar için büyük ayrıcalık görünen durumlar şu an ihtiyaç ve isteklerimizi karşılayamayacak nitelikte... Uzun lafın kısası kitap 21. yüzyıl için oldukça geri kalmış bir kitaptır. Merak için okunabilir ama ekonomik ve siyasi bir bilgi açlığı içerisinde iseniz bu kitap başvurulacak son kaynaklardan biridir..
Akıllı Bir Kadına Sosyalizm, Kapitalizm ve Faşizm Hakkında Rehber
Akıllı Bir Kadına Sosyalizm, Kapitalizm ve Faşizm Hakkında RehberBernard Shaw · Alfa Yayınları · 201934 okunma
304 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 25 days
Rezonans Kanunu
Rezonans Kanunu
-Dünyaya geldiğin yer kaderin diyor en olumsuz  söylemeyecek  cümle - Gecmiş aktarılmış gibi bir diyer nesle -Ve   ögretiliyor olumsuzluklar  zorluklar,negatifler, arabeskler söyleniliyor. En derin korkumuzun sebebi, yetersiz olduğumuz duygusu değildir, en derin korkumuzun sebebi ölçülemez kudretimizdir. Korktuğumuz şey karanlığımız değil, yaydığımız ışıktır. Kendimize soruyoruz; "Ben kimim ki, parlak, harika, yetenekli ve etkileyici olabiliyorum?" "Sen kimsin ki bu özellikleri reddediyorsun?" Bu kitap kullandığımız olumsuz kelimeleri düşünceleri kaldırıp .Yerine olumlu güzel kelimeler,düşünceleri hayatımıza koymamız gerektıgını belirtiyor. Zormuş gibi görünen hayatın aslına pozitif  düşünceyle herşeyi degişebilecegini söylüyor bu ara bende artık yeraltı edebiyatını okumayı bırakacagım. Halbuki yeni tanışmıştım  Hakan  Gündayla  bı kacamak yaparmıyım diyer kitaplarına .. Okuyanlar iyi  günler diliyorum
Rezonans Kanunu
Rezonans KanunuPierre Franckh · Elips Kitap · 20133,940 okunma
712 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 days
Geleceğin Dünyasından Geçmişin İzleri
1960’lı yıllarda yazılmış, epik ve modern bir destansılığa sahip olan “Dune” evrenine giriş niteliği taşıyan bu yapıtın henüz ilk sayfalarında şu diyaloglar geçmektedir: "Neden insanları bulmak için sınav yapıyorsunuz?" diye sordu. "Sizi özgürleştirmek için." "Özgürleştirmek mi?" "Bir zamanlar, insanlar
Dune
DuneFrank Herbert · İthaki Yayınları · 202111.6k okunma
Reklam
608 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Bollywood filmi gibi... Neler oluyor belli değil, haydi gelin biz dans edelim!!!
Jamaika kökenli İngiliz genç bir yazarın kaleminden rengarenk bir kolaj misali, birbirine benzemez onlarca karakterin, farklı köken ve kültürlerin, farklı değer yargılarının, kuşak çatışmalarının arasında geçen ilginç bir yeni-İngiliz romanı bu. Zamanda ileri-geri ilerleyen bu çok katmanlı hikaye ilgi çekici, yazarın genç yaşına kıyasla başarılı
İnci Gibi Dişler
İnci Gibi DişlerZadie Smith · Everest Yayınları · 20124 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
“Sessizlik gürültüden çok daha ağır bir şey.” Dışardan hep mutlu olarak gördüğümüz aileler vardır. Beraber yemekler yenilir, mutlaka her bayram beraber bir araya gelinir, çoluk çocuk herkes şen şakraktır. Gelinler, damatlar artık kaynaşmışlar onlardan biri olmuşlardır. Gerçi, gerçekten var mıdır böyle aileler? Yoksa görünüşte mi bir şeyler böyle
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,216 okunma
444 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 13 days
“Düzenim Bozulur, Hayatımın Altı Üstüne Gelir, Diye Endişe Etme. Nereden Biliyorsun Hayatın Altının Üstünden Daha İyi Olmayacağını?” Şems Tebrizi. kitabı bitirdiğimde kulağıma fısıldanan o söz. Merhaba, yazarımız önsöz bölümünde;”Sarmaşık’ı yazmaya başladığımda henüz 17 yaşındaydım.Evimden uzakta,son derece mutsuz ve hayattan ümidimi kesmiş
Sarmaşık
SarmaşıkSibel Gündüz · Oleska Yayınevi · 20246 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 21 days
“Kaç ömür gerek, yaşamayı öğrenmek için?” Gece Yarısı Kütüphanesi kitabını severek okuduğum yazar, yine beklentilerimi boşa çıkarmadı. Konusu zaten oldukça ilgi çekici olan bir kitap. Olayların bir gelecekten bir geçmişten akıcı bir şekilde anlatılmış olması kitabın en sevilen özelliklerinden biri olabilir. Karakterimiz Tom ölümsüz değil ancak hücrelerinin yavaş yaşlanmasına sebep olan bir hastalığa sahip. Öyle ki daha 30larında görünen Tom aslında dört otuz dokuz yaşında. Evet, evet tam 439 yaşında! Kitapta belli başlı konular var bu yüzden hikaye çok ayrıntılarla boğulmamış. Tarihe şahitlik eden karakterimiz Londra’da bir okulda tarih öğretmeni olarak çalışmaya başlar(böyle bir duruma daha iyi bir meslek düşünemezdim ben:) Tom bir yandan üyeleri geç yaşlanan kişilerden oluşan cemiyeti idare etmeye çalışırken bir yandan da kendi gibi olan kızını aramaya uğraşır. Kitabın sonlarına doğru ise hiç beklemediğimiz bir ihanetle öfke hissediyor ve hemen ardından mutlu bir sonla kitabın kapağını huzurla kapatıyoruz. Ben okurken çok keyif aldım. Bir şans verin isterim:)
Zamanı Durdurmanın Yolları
Zamanı Durdurmanın YollarıMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20226.8k okunma
304 syf.
·
Not rated
Zamanın insanları nasıl sinsi bir şekilde ele geçirdiğinin ve sadece küçük bir çocuğun bunu farkedip gösterdiği direnişin tatlı hikayesi.Okurken aslında içiniz sızlıyor farkettiklerinizle.Bu bir hikaye ama okadar gerçek ki içinde bulunduğumuz zamana bakınca.Nasıl aile olmaktan,komşu olmaktan,arkadaş olmaktan,hayal kurmaktan,düşünmekten,kendimizden vazgeçmişiz yavaş yavaş diyeceksiniz. Michael Ende'nin kaleminden çocuklara yazılmış gibi görünen tam bir yetişkin kitabı bence ve sarsıcı
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201765.7k okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.