Evet, bu konuda bile aşkın bir hastalık olarak tanımlanmasını anlarım. Hem de öyle bir hastalık ki pek öldürücü! Verem gibi gençlerin başına musallat! Bulaşıcı! O kadar bulaşıcı ki bir hasta tarafından diğerine gönderilen kâğıtlar aracılığıyla bile bulaşıyor. Toplumu sarsan bu müthiş illet, nice ailenin düzenini bozuyor. Uygun görülmeyen,
Sayfa 21 - Fehame'den Mehabe'yeKitabı okudu
İstanbul üzerine !
"Özerklik vermek, kombinasyonlar üretmek, mi?" Peki, nasıl gerçekleştirilecek bu, kim, nasıl yapacak? Kim dinleyecek, kim sözünü dinletecek, söyler misiniz? Nihayet, kim Türkiye'yi yönetecek, hangi gruplar, hangi güçler? Diğer Türklerden eğitim düzeyi daha yüksek olan İstanbul'da bile, bu "özerklikten" gerçekten bir
Sayfa 493 - 494, 495 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aşkın bir hastalık olarak tanımlanmasını anlarım. Hem de öyle bir hastalık ki pek öldürücü! Verem gibi gençlerin başına musallat! Bulaşıcı! O kadar bulaşıcı ki bir hasta tarafından diğerine gönderilen kağıtlar aracılığıyla bile bulaşıyor. Toplumu sarsan bu müthiş illet, nice evliliklere yol açıyor. Ne babalar, ne veliler bu hastaların önüne geçemiyor. Nasihat bunlara deva olamıyor. Bu illetin devası yalnızca “kavuşmak” Evet, kavuşmanın ardından bu hastalık atlatılmış oluyor. O aşıklar, sevilenler birbirleri hakkında kayıtsız olmaya başlıyorlar. önceki mecburiyet yerine bir kayıtsızlık, o hayranlık ve tutkunluk yerine bir ehemmiyetsizlik ve vazifesilik o önemli meseleyi gereksiz bir hale getiriyor. ”Kavuşmak” bu hastalık için bir şifa çaresi ya da bu hastalığı ezip öldürecek, mahvedecek veya yatıştıracak bir ilaç oluyor. Aşıklar var olan kusurlarını, hatalarını işte ondan sonra görüyorlar! Aşk ve sevdanın uygun ve yakışan bir tesadüfü, gerçi meseleyi pişmanlığın takibinden kurtarır, onun yerine mutluluk gelir. Fakat çoğunluk böyle mi? Manevi tahribatı insanlığı sarsmakta olan bu hastalığın, Kavuşmaktan başka devası bulamayacak mı? Sevda bir hastalıksa acaba diğer hastalık illetlerden daha az dikkate değer ve ehemmiyetsiz midir?
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Yıldızlar bizi görüyorlar mıdır diye düşünmüştüm. Ve görüyorlarsa hakkımızda ne düşünürler? Gerçekten geleceğimizi biliyorlar mıdır? bizim için üzülüyorlar mıdır? Şimdiki zamanda sıkıştığımız ve hareket şansımız olmadığı için mi acaba? Ancak, bütün bunlara, kırılganlığımıza ve cahilliğimize rağmen, yıldızlara göre inanılmaz avantajlıyız -zaman bizim için çalışıyor, acı çeken, ağrıyan dünyayı mutlu ve barışçıl bir yer haline dönüştürmek için bize fırsat veriyor.
Aynaya bakıyorum ve gördüğüm kişinin kim olduğunu bilmiyorum. Gerisin geri bana bakan çehre benmişim gibi gelmiyor. Öte yandan neden öyle gelsin ki? Ayna gerçekten yansıtıcı bir yüzey mi acaba? Ve gördüğüm, diğer insanların gördügü yüz mü? Yoksa benim icat ettiğim bir şey ya da biri mi? O yüze ilgiyle bakıyorum. ilgiyle ve bir gafil avlanma hissiyle. Baska insanların başına geldiği olur mu bunun hiç? insanlar sokakta yürüyüp birbirlerine bakarken ne görürler peki? Benim gördüğüm ile ayni şey midir onların gördüğü? Hayatlarımız boyunca, bunca bakma. Bakmakta olan insanlar. lyi ne de görüyorlar?
Bunca bakma..
Aynaya bakıyorum ve gördüğüm kişinin kim olduğunu bilmiyorum. Gerisingeri bana bakan çehre benmişim gibi gelmiyor. Öte yandan neden öyle gelsin ki? Ayna gerçekten yansıtıcı bir yüzey mi acaba? Ve gördüğüm, diğer insanların gördüğü yüz mü? Yoksa benim icat ettiğim bir şey ya da biri mi? O yüze ilgiyle bakıyorum. İlgiyle ve bir gafil avlanma hissiyle. Başka insanların başına geldiği olur mu bunun hiç? İnsanlar sokakta yürüyüp birbirlerine bakarken ne görürler peki? Benim gördüğüm ile aynı şey midir onların gördüğü? Hayatlarımız boyunca, bunca bakma. Bakmakta olan insanlar. İyi ne de görüyorlar?
Sayfa 41
Reklam
Atsız'ı kaybedeli 45 yıl oldu. Bir fikir, ülkü ve bilim adamının, bir sanatçının ölümünden 45 yıl sonra da yaşaması önemli bir olaydır. Atsız'ın eserleri, yaşadığı döneme göre bugün çok daha fazla okunuyor. Onun birkaç kitabının 04.12.2020 tarihi itibarıyla, kitapyurdu.com'daki satış ve yorum sayılarına bakarak ne kadar çok
Acaba yıldızların gözleri var mıdır; diye düşünüyordum; bizim onlara baktığımız gibi onlar da bizi görüyorlar mıdır; gizemli bir yürekleri var mıdır, insanoğlunun hep düşünegeldiği üzere bizim davranışlarımızı etkileme yeteneğine sahip midirler?
Yıldızlar bizi görüyorlar mıdır diye düşünmüştüm. Ve görüyorlarsa hakkımızda ne düşünürler? Gerçekten geleceğimizi biliyorlar mıdır? bizim için üzülüyorlar mıdır? Şimdiki zamanda sıkıştığımız ve hareket şansımız olmadığı için mi acaba? Ancak, bütün bunlara, kırılganlığımıza ve cahilliğimize rağmen, yıldızlara göre inanılmaz avantajlıyız -zaman bizim için çalışıyor, acı çeken, ağrıyan dünyayı mutlu ve barışçıl bir yer haline dönüştürmek için bize fırsat veriyor.
Sayfa 236Kitabı okudu
Acaba insanlar bu hayata nasıl dayanıyor? Bunlar azizler zümresinden midir, yoksa iki ayaklı aptal hayvanlar mıdır? Bu hayat Dante'nin Cehennem' de tasvir ettiği hayattan daha meşakkatlidir. Dante' bin Cehennemindeki insanlar, günahlarından dolayı bu azabı görüyorlar, fakat buradaki insanların günahı nedir? Nihayet Dante'nin Cehennem'i , başından sonuna kadar dahiyane uydurulmuş bir edebi eserdir. Buradaysa elim bir nesir, bur hakikat, gerçeklik vardır.
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.