Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
422 syf.
8/10 puan verdi
#arzununokudukları #okudumbitti #yorum #karamizah #zifiriyetfabrikası
Hakan Yortanlioğlu
Hakan Yortanlioğlu
ücel @ikinciadamyayinevi
Zifiriyet Fabrikası
Zifiriyet FabrikasıHakan Yücel · İkinci Adam Yayınları · 2020620 okunma
353 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Fare dörtlemesinin üçüncü kitabının incelemesiyle gelmiş bulunmaktayım. Bu dörtlemeye de ismini veren Fare aslında bir karakter ve kitaplarda ana karakter olmasa da hep var olan biri. Bu yüzden tanıdık bir isim görmek iyi hissettiriyor, hikayeye adapte olma konusunda da bir o kadar yardımcı oluyor. Murakami kitaplarında genel olarak ana karakterlerde bir uyanış, dürtüş gerçekleşir ve içe dönüş yolculukları da başlar bu sırada. Yaban Koyunun İzinde'deki karakterimizin de bu yolculuğu bir manzara fotoğrafındaki koyunun izini sürmek istemesiyle başlıyor. Peki bu koyun ne iş? Zaten kitabın belli bir yerine kadar bu merak hep varlığını koruyor, sonrasını da siz okuyup görün bence. Kitabın arka kapağında yazan postmodern bir dedektif öyküsü doğru bir tanım olmuş çünkü bildiğimiz dedektif öykülerinden değil bu kitap, o türe benzer olarak bazı yerlerde somut ipuçları olsa da asıl önemli olan görünmeyenlerde saklı. Bu noktada ama nasıl çok saçma demek yerine yazarın hayal gücüne kendimizi bırakıp 'götür beni gittiğin yere' dememiz lazım. Günün sonunda söz konusu Murakami olunca yine severek okuduğum bir kitap oldu Yaban Koyunun İzinde özellikle yazarın şu ana kadar okuduğum kitaplarından en çok merak duygusuna sahip olmasından dolayı da. Ama eğer siz yazarla tanışmadıysanız bu kitapla başlamanızı önermem. Çünkü hem her ne kadar kitaplar pek bağımlı olmasa da bir serinin üçüncü kitabı hem de ilk okuma olduğu için bu nasıl kafa diye düşünebilirsiniz belki. Ama emin olun bu öyle bir kafa ki bir kere girdiniz mi kolay kolay çıkamıyorsunuz. :)
Yaban Koyununun İzinde
Yaban Koyununun İzindeHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20122,022 okunma
Reklam
348 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
#nikoskazancakis #zorba #348sayfa #okudumbitti #tavsiyekitap Yazarın okuduğum ilk kitabı..Kitabın başlangıcında yazarın önsözünü okuduğunuzda, kitaptaki kağıt faresi diye adlandırılan kişinin, yani Zorba'nın patron diye seslendiği ana karakterlerden birinin yazar olduğunu anlıyorsunuz..Bu da Zorba'nın gerçekten yaşamış bir karakter olduğunu
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016,1bin okunma
198 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Benide Götür Gittiğin Yere, 1998 yılında yazılmaya başlanan ve dönemin sosyo-psikolojisini işleyen tasvire dayalı özgün bir romandır. Romanlaştırılan konu, bir korucunun; yaşadıklarından bildiği ve çoğu kez pratiğini yaşadığı kötü örnekler sonrasında, kızı Zozan’ı kurtarmanın bir çaresi olarak özüne dönüşü seçer, onu yaşar. Bunu, cezaevinden kızına yazdığı mektuplarla gerçekleştirmeye çalışır. Kızını kurtarmak için yazdığı mektuplarla bu duygu karmaşasını kendisi çok yalın yaşar ve her dizesinde de birebir yaşatır.O dönemin, bölgenin objektif şartlarını; olması gereken insani duygu örülüşüyle ele alan bu roman, bir sosyal bilim konusudur. Belki de bölgeye ilişkin sosyal ve psikolojik eksikliği, çok çarpıcı deşifre eden bu çalışma, Kürtçe yazılmamışsa da Kürt orijinalitesini çarpıcı yansıtmaktadır. Yazarın ilk çalışması olan bu eser okunmaya değer.Her sayfada bir babanın kızına olan özlemi ve pişmanlıkları duygu yüklü satırları ile karşınıza çıkacaktır.kitabın arka sayfasında yer alan tanıtımı yazısında "Güneşin çıkması ile başlardı çocuk çığlıkları. Akşamlarıysa ana feryatları karanlıklara yiterdi." cümlesidir beni en çok etkileyen. Altı çizilecek çok satır var bu romanda şimdiden iyi okumalar.Umarım kitap hakkında fikir sahibi olmanıza yardımcı olmuşumdur.
Kasım Yavuz
Kasım Yavuz
Beni De Götür Gittiğin Yere
Beni De Götür Gittiğin Yere
Beni De Götür Gittiğin Yere
Beni De Götür Gittiğin YereKasım Yavuz · Tevn Yayınları · 20062 okunma
651 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Götür beni gittiğin yere
Haruki Murakami de bir şey var.Bir tılsım sanki.İçine çeken ve sürükleyen.Onu okurken, henüz  tam olarak çözemediğim tuhaf bir duyguya kapılıp gidiyorum, nereye gittiğimi bilmeden. Tabii ki, yazarın tarzı New York Bestseller yazarlarının sıkça başvurduğu lezzet olan: Acılı Adana Kebabı değil .Dahası Urfa Kebabı hiç değil.Hayır daha çok , onunkisi    kekremsi bir tat.Egzotik ve biraz da sofistike bir lezzet. Yazarın tarzını daha somut bir şekilde ifade etmek gerekirse: yazdıklarını sinema perdesi üzerine yansıttığımızda   tam anlamıyla David Lynch u görüyorum. Rüyaların sarıp sarmaladığı ve gizemin ta kendisi olan yönetmen. Bu tespiti okuduğum Sputnik Sevgilim kitabında yapmıştım.Ve yine söylüyorum Sahilde Kafka romanında da aynı tadı aldım. İki farkı kulvarda seyreden adamların aralarındaki inanılmaz benzerlik harkülâde.Her ne kadar farklı şeyleri anlatsalarda;  bir rüyanın gizem dolu öyküsünü anlattıkları için aynı işi yaptıkları kanısındayım. Satırlarıma son verirken, bir sonraki Murakami kitabı için kemerlerimi bağlıyorum. Ve uçur beni bu diyardan , götür beni gittiğin yere...
Sahilde Kafka
Sahilde KafkaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20209,9bin okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Koş Cemile koş sevdanın ardından. Sevda sana türküler söyler vatan, toprak sevdası tüten. Sensin o vatan, o toprak be Cemile . Sensin o küçük kimsesiz yürekte yatan. Gittiğin yere beni de götür Cemile. Ben şiir yazamam, resim çizemem seni sevenler gibi işte. Hele ki türkü hiç söyleyemem. O yüzden beni de götür yanında Cemile.
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,6bin okunma