1
45yılda yazdığım tüm kitaplar içinde toplam sayı neredeyse 100, tolmak üzerine hep en sevdiğimdi 5
Bug uzun dönemli terapi dediğimizde en fazla 1kaç ayvy hafta kastediliyor 10
Şimdi hemen hkes eklektik, pragmatik oldu; oda değilse 1takım ideolojilere 1araya getirip bütünleştirici çalıştıklarını söylüyorlar 11
Modelleme, katarsis, empatik tepki,
Bugün belki de hayatımda en yavaş okuduğum kitabı, Sefiller’I bitirdiğim gün. Neredeyse iki yıl süren Sefiller okuma serüvenim, kitabı daha da benliğime yedirmeme sebep oldu diyebilirim. Kitabı yavaş okuma nedenim kitabın akıcılığı veya hikayenin yavaşlığından değildi kuşkusuz. Sefiller hayatımın iki farklı evresine ve hayat akışımdaki değişim ve
Hakkaniyete göre karar verme, menfaatler durumunu göz önünde bulundurarak somut olaya olabildiğince en uygun kararı vermeyi ifade eder. Hukuka uygunluk ise; takdir ile varılan sonucun genel hukuk düzenine aykırı olmamasıdır
Kesmek için para aldığınızı düşünüp kesmeyin. Karar vermek için para alıyorsunuz, kesmek veya kesmemek konusunda karar vermeye gelince kurgucu aslında saniyede 24 kere bu kararı verir.
Herkese merhabalar...
Yaralasar serisi ilk çıktığı dönem de öncelikle kapak tasarımıyla sonrasında ise konusuyla ilgimi çekmişti. Tabi ben uzun bir süre alma imkanı bulamadığım için üzülsem de sonrasında çıkan yan boyamalı baskısını aldığımda daha önce almadığım için mutlu olmuştum. Şimdi ise sıra kitapları okumaya geldi.
Sedef Menekşe Sığınma
Sabahattin Ali, Sırça Köşk, Bakanlar Kurulu kararı ve sansür
Sırça Köşk, 1907 doğumlu Sabahattin Ali'nin sağlığında yayımlanan son kitabıdır. 1947'de basılan öykü ve masal toplamı kitabı için üç aylığına cezaevine giren yazar, serbest kalınca yurt dışına çıkmak isterken Bulgaristan sınırında, 2 Nisan 1948'de insanlığa sığmaz biçimde öldürülmüştür. 1947'de dört bin adet basılmış kitabın neredeyse tamamı satılmışken ve üstüne üstlük yazarı da öldürülmüşken zamanın Bakanlar Kurulu, "devlete bir başkaldırış" olduğu gerekesiyle Ağustos 1948'de Sırça Köşk'ün toplatılmasına karar verir. Bundan böyle devletin gözünde sakıncalı yazar Sabahattin Ali'nin kitaplarını uzun süre hiçbir yayınevi bas(a)maz. Sırça Köşk'ü 1966'da Son Hikâyeler-Esirler adıyla yayımlayan Varlık Yayınları, ilginç 'sansür' açıklaması eklemiştir kitaba: "Zamanın hükümetini kastettiği şeklinde yorumlanan 'Sırça Köşk' hikâyesi yüzünden bu kitap, o zamanın kanunlarının verdiği hakla 'Heyeti Vekile' kararı ile toplatılmıştı. Bugün başka bir imza ile yayımlansa en küçük bir sakınca dahi görülmeyecek kadar masum bir nitelikte de olsa, 'yazarın adının uyandırdığı alerjileri' göz önünde tutarak, 'Sırça Köşk' hikâyesini bu cilde koyamadık. Edebiyat tarihimiz bakımından bir eksiklik sayılabilecek bu davranışımız için okurlarımızdan özür dileriz."