on dokuzuncu yüzyılın sonlarında, fransa’da; yahudi bir subay olan alfred dreyfus, suçsuz olduğu halde casuslukla suçlanarak tutuklanır. bu yargılama yanlışlığına başlarda herkes göz yumarken, zola’nın attığı adımla birlikte aydın kesim sesini çıkarmaya başlar. émile zola’nın “suçluyorum! cumhurbaşkanına mektup” adlı yazısı 13 ocak 1898 günü l’aurore gazetesinde tam sayfa yayımlanır. zola, bu yazıyı iftira suçuyla yargılanabileceğini göze alarak yayımlar; ve para cezasıyla birlikte bir yıl hapis cezası da alır. ama bile bile yapmıştır. neyse ki yargıtay kararı bozar; ama zaten yüz yılı aşkın süre sonra, zola bu cesareti ve adalet adına başkaldırısıyla anılacaktır. bu kitap hem zola’nın yaklaşık on beş sayfalık yazısını, hem de metni çeviren tahsin yücel’in okuyucu olayları daha iyi anlasın diye eklediği “öncesi” ve “sonrası” bölümlerini içeriyor.
“ah! birkaç rütbelinin, devlet’in güvenliğini saygısızca bahane ederek, çizmeleriyle ulusun üstüne basarak gerçek ve adalet çığlığını gırtlağına tıkamaları, bütün bu çılgınlıklar ve saçmalıklar, çılgınca düşlemler, yoz polis uygulamaları, engizisyon ve zorba uygulamalar!”
“...dreyfus’ün suçsuz olduğunu biliyorlar ve bu tüyler ürpertici şeyi kendilerine saklıyorlar. üstelik bu insanlar uyuyabiliyorlar, eşleri ve çocukları var, onları seviyorlar!”