Gözde

Zaman zaman kendimi bağdaştırdığım dış dünya ile giderek zayıflıyor bağlantılarım. Kalkacak bir trene binerken, beni artık içinde bulunduğum ülke, gideceğim kent, ineceğim istasyon, bindiğim tren ve kompartımandaki insanlar pek ilgilendirmiyor. Trene binerken ben'in içinde bulunduğu duygu birikimleri ilgilendiriyor. Dış dünya ile tüm bağlantılarımın duygu birikimlerinden oluştuğunu biliyorum artık.
Reklam
Dayan buna, diye düşündüm. Senin düşüncelerini değiştirip kendilerininkine nasıl olsa uyduramayacaklar. Seni görmek istedikleri gibi olmayacaksın hiçbir zaman. Tanımadığın sürece her acı dayanılabilir.
[Anlatı ve Günlük Parçaları]
Ciğerlerimizi boğan, Asmalımescit'i Beyoğlu yaşamını bu denli erken gömen yalnız sigara mı? Hiç de değil. Solunan soluklarla soluyamayan kuşağımız.

Reader Follow Recommendations

See All
Çağrı
Ben gene iki BENLER oluyorlar bir BEN kaldırımda durmuş, yüksek yapıya bakıyor. İkinci ben tepeden ölümlere uçuyor. Diğer benler nerelerde? Bilemiyorum. Tüm benlerimi toplayıp uçmak.
Kendime Ait Bir Çalışma
"Güzellik fikirlerindeki değişimler, tamamen sanatçıların dönem dönem sunduğu yeni görme biçimleriyle alakalıdır. Önce kaçınılmaz olarak direnç gösterilir (Biz böyle resim yapmayız, böyle yazı yazmayız vb.), derken ikinci dereceden önemli sanatçılar yetişir, eserleri seyreltip yayarlar, gittikçe daha geniş kitleler ikna olur ve bir zamanlar devrim niteliğinde olanlar, basmakalıplaşır.
Reklam
Hayal Gücü ve Gerçeklik
Kabul etmemiz gerekir ki sanat, tabiatımızın -sanat olmasa- hiç dokunulmamış kalacak bir noktasını uyarır ve doyurur; ayrıca sanatın bizde uyandırdığı duyguların türü, diğer tüm deneyimlerin uyandırdıklarından farklıdır.
Sözcüklerden İncecik Bir Tül (Dalgalar'a atfen)
Ben sanattan daha iyi bir iletişimci bilmiyorum. Acilen söylenmesi gereken şeyleri bu kadar net bir şekilde söylemenin daha iyi bir aracı olduğunu düşünmüyorum. Sanat yüzyılları aşarak ve farklılıklar aracılığıyla bize teslim edilmiş bir bayrak yarışı çubuğu olmuştur. Sanat bir cesaret eylemidir.
Sözcüklerden İncecik Bir Tül (Dalgalar'a atfen)
Hakiki şair bilir ki anlamı kendi yüreğinden sizinkine taşımak için, sözcüklerin sırf çağrışımsal ya da kültürel yüzlerine bel bağlayamaz. Bilir ki kişiliğin kalın duvarını delip geçecekse şayet, okları, ne kadar güzel süslenmiş olursa olsun, her şeyden önce keskin olmalıdır.
Sözcüklerden İncecik Bir Tül (Dalgalar'a atfen)
Başarıyı tekrarlamak kendini taklit etmek demek olurdu ve hakiki yazarlar kimseyi taklit etmemelidir, bilhassa kendilerini.
Doğuştan Gelen Kanatlar (Orlando'ya atfen)
Toplum kadınları topal bırakır ve onları sakat yaratmış olan sanki Tanrı, doğa ya da genetik faktörlermiş gibi davranır.
Reklam
Yazar, Okur, Sözcükler
(...)herkes dahil olmayı istemediği müddetçe herkesi kapsayan canlı bir edebiyat üretmek mümkün değildi. Sanat kimseyi dışarıda bırakmaz ama kimsenin seviyesine de inemez, o istisnai manzaraya ulaşmak istiyorsak yukarı tırmanması gereken bizlerizdir.
Yazar, Okur, Sözcükler
Aradaki bağın öyle gizli saklı bir yanı olmasına gerek yok; ben yazarım, sıradan okurun muhtemelen pek ilgi duymayacağı bağlantılar aramam doğal. Sıradan okurun oturup sözcüklerin ardındaki büyülü şif-relere kafa yorması gerekmez. Ama eğer kitaplardan, başka hiçbir şeyden alınamayacak türden bir zevk almak istiyorsa, okur, yazarla arasında bir bağ kurmuştur. Dilin izini sürmek üstüne kurulu bir sadakat bağı, dili yazan ile dili okuyan arasında ciddi bir emeğe duyulan ortak bir inançtır bu.
Yazar, Okur, Sözcükler
En sevdiğim kitapların bazılarının yazarlarıyla bir saat bile geçirebileceğimden şüpheliyim. Kitapları söz konusu olduğunda ise onlarla sonsuza dek yaşayabilirim, çünkü bizi birbirimize bağlayan kuvvetli bağ dil sevdasıdır.
Yazar, Okur, Sözcükler
Ben yazarın hayatıyla eserleri arasındaki kesişmenin okur açısından önem taşımadığını düşünüyorum. Okura sunulan, yazarın bedeninden bir parça ya da doğrudan zihniyle ilgili bir içgörü değil, kendi başına, ayrı bir gerçekliktir. Bu gerçeklik, okurun gerçek dünyasından ayrıdır; bir o kadar önemlisi, yazarın gerçek dünyasından da ayrıdır. Yazara yöneltilen "Bunun ne kadarı sizin kendi yaşantınıza dayanıyor? sorusu anlamsızdır. Yanıt, tamamı ya da hiçbir kısmı olabilir. Kurgu ya da şiir, olguların bir versiyonu değil bambaşka bir görme biçimidir.
139 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.