gozdeokurrr

gozdeokurrr
@gozdeokurrr
İnsan Kaynakları Uzmanı
Uluslararası İlişkiler
11 Eylül
66 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
192 syf.
4/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı okumaya başlarken beklentim daha büyüktü ama biraz yavan geldi. Tek bir olay çerçevesinde betimlemelerle uzatılmış bir hikaye. Kitabın sonunda hayretler içinde kalmadım. Eserin biraz fazla abartılmış olduğunu düşünüyorum. Belki de eser tür olarak çok tarzım olmadığı için yavan bulmuş olabilirim. Siz ne düşünüyorsunuz?
Yerdeniz Büyücüsü
Yerdeniz BüyücüsüUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 20217,4bin okunma
Reklam
212 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Celil Sadık’ın Uygarlığın Ayak İzleri üçlemesinden Batı Resminde Aşk ve Bazı Küçük Felaketler kitabı aşkın görsel tarihine bir yolculuk. Nedir aşk? Aşkla başlayan her hikaye mutlu mu biter? Sizin cevabınızı bilmem ama bu eserde her aşk mutlu bitmezmiş dedirten hikayeler ve resimler var. Bir resme bakıp bazen aşkın en eğlenceli ve doğal halini bazen saf sevgiyi bazen de kıskanç yüzünü görüyorsunuz. Hatta mitolojinin efsanevi aşıklarının içinde buluyorsunuz kendinizi. Celil Sadık’ın dilinin sadeliğini ve sanatı hiç sıkmadan anlatabilmesini seviyorum. Ülkemizde sanat tarihine duyulan ilgiyi arttırdığına inanıyorum. Celil Sadık bu kitabında da tarihte önemli yer edinmiş aşk içerikli tabloların hikayelerini ve incelemelerini bizlere sunmuş. Batı resminin aşklarını tüm incelikleriyle anlatmış. Resimlerin görsel baskısını da oldukça beğendim. Kitabın son bölümünde Frida Kahlo’ya yer vermiş olması oldukça hoş bir nüans olmuş. Aşktan söz ederken kendisini hatırlamamak olmazdı. Kitapta anlatımına yer verilmeyen dört kült eser için kaydedilen QR kodlarıyla verilen mini seminerler de yazarın okuyucularına armağanı olmuş. Kendisinin emeğine sağlık diyip sanat tarihine ilgi duyanların okumasını tavsiye ediyorum.
216 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarın okuduğum ilk kitabı olan Empedoklesin Dostları’nı ne yazık ki biraz yavan buldum. Sürükleyici olmasına rağmen okuduğum diğer distopik eserlerin yanında oldukça basit kaldı. Aslında yarı distopya türünde bir kurgu. İlk defa distopta türünde eser okuyacaklar için tercih edilebilir bir kitap. Dili oldukça sade ve akıcı. Ama bu türün iyi yazarlarını keşfetmiş olanlar için bu eser biraz sıkıcı kalabilir. Okunmayacak bir eser değil. Yalnızca beklentinin düşük tutulması gerek. Yazarın bu türde ilk denemesi. İlerleyen yıllarda daha başarılı eserler ortaya çıkaracağını düşünüyorum.
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
134 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
🕊Sait Faik Abasıyanık-Son Kuşlar 🕊 Sait Faik, Çehov Tarzı,kesit durum öykücülüğü de denilen bir öykü tarzı ile yazmıştır. Öykülerde başlayıp biten olaylardan ziyade bir anda akla gelen duygular ve hayaller anlatılmış. Kendisi uzun yıllar Büyükada’da yaşadığından hikayelerin çoğunda deniz,balık,doğa kokusu var. Betimlemeler o kadar akışındaki sanki yazar ya da hikayelerdeki karakterlerle iki tek rakı yuvarlıyormuşsun gibi hissettiriyor. Beraber martı seslerini duyuyor,beraber denizi kokluyor,beraber balık tutuyorsun. Yazar-eser arasında güçlü bir bağ var. Sait Faik hikaye konularını kendi yaşadığı çevreden seçiyor. Bunları kendi öznelliğinde anlatıyor. Kendisinin yalnızlığını,iç sıkıntılarını ve eleştiri kabul etmezliğini de hissettiriyor. (Bu noktada yazarı biraz tanıyor olmak gerekir.) Son Kuşlar ile doğaya ve yazara dokunuyorsun. Bütün hikayeleri okuyup bitirince huzurla üzgünlük arası bir his yaratıyor. Sait Faik ile tanışmayan varsa bu eseri ile tanışabilir. “Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama,çocuklar,sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşilleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi.”
Son Kuşlar
Son KuşlarSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,7bin okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Theo’ya Mektuplar Vincent Van Gogh’un,Paris’te bir galeri yöneticisi olan kardeşi Theo’ya mektuplarından oluşuyor kitap. İçinde mektup barındıran eserler okumayı seviyorum. Yazan kişiyi doğrudan tanıma ve analiz etme fırsatı sunuyor. Van Gogh’un hayatı biraz içimi burktu. Değerinin döneminde bilinmeyip öldükten sonra bilinen bir sanatçı diyebiliriz. Renk tutkusuyla dolu bir ressamın, sanatı için gösterdiği özverilerle dolu yaşam savaşını okuyorsunuz eserde. Çok çalışkan ve üretken olan ressamın hayatta kalması için mali desteğini kardeşi Theo yapıyor. Çünkü resimleri istediği gibi satılmıyor. Yer yer renkleri kullanışı ve sanatının anlaşılmadığı hissini de veriyor mektuplarında. Theo’ya yaptığı parasal desteğini, çok çalışıp resimlerinin başarısını ilerletip, ödeyeceğini söylüyor. Ancak psikolojik rahatsızlıklar nüksediyor ve bir gün kendini vurarak yaşamına son veriyor. Köylüyü ve doğayı resmederken akademi görüşlerine göre güzel olmalarını istemiyor. Sanat ve hayat üstüne ciddiyetle düşündürecek bir biçimde işlemek istiyor resimlerinde. Renklere tutkusu hemen hemen her mektubunda hissediliyor. Natürmort,portre gibi denemeler yapıyor. Mektuplarından birinde beni derinden etkileyen bir bölümü paylaşmak istiyorum. “Ama ne yapayım ki satılmıyor resimlerim. Yine de bir gün bu resimlerin,harcadığımız boyanın ve uğruna feda ettiğimiz benim ne de olsa cılız hayatımın değerinden daha üstün bir değer taşıdıkları görülecektir.” Şimdi bakıyorum da gerçekten öyle de oldu.
Theo'ya Mektuplar
Theo'ya MektuplarVincent Van Gogh · Remzi Kitabevi · 20186,3bin okunma
Reklam
Reklam
Reklam