Dikistutmas☆
Gözler mi dolar
Eller mi yanar
Diller mi susar
Özlediğin zaman
Sabret arkadaş bir güneş doğar
Her gecenin sabahına
Elbet her gidenin yeri dolar
Aman sakın küsme aşka
Gözler ne görürse, kulaklar neyi işitirse, hepsi kalbe dolar, evvela mâsivâ oluklarını tıkamaya gayret edeceğiz, bir taraftan da "Lâ ilâhe illallah" diyeceğiz.
Huzurlu günleriniz olsun... Bugün sizlere; yazar @stevenson_benjamin yazmış olduğu, @altinkitaplar bünyesinde çıkan "Ailemdeki Herkes Birini Öldürdü" kitabının yorumu ile geldim...
Bu kitabı da canım bebeğim
Melis Ünler
ile beraber okuduk, teşekkür ederim
Bir kabulleniş ve reddedişin hikayesi... Belirsiz bir cinayetin peşinden
Ramazan’ın son on gününde minârelere, “Elvadâ Ey Şehr-i Ramazan!” mahyası asıldığında ya da yanık sesli hafızların, “Elvadâ Ey Şehr-i Ğufrân” ilahileri duyulduğunda her yaştan insanı bir ağlama hali tutar; ihtiyar ağlar, kadın ağlar, çocuk ağlar, köy ağlar, şehir ağlardı. Hafızların mükabelelerinin, vaizlerin söz ve üsluplarının konuşulduğu iftar sofralarında, buruk bir sesle, “Bugün de gitti…”derdi aile büyüğü. Son iftarda gözler dolar; herkes, “Seneye ya nasip…”der; fakat kimse “Bu yılda Ramazan bitti.” diyemezdi. Son teravihte camiler, içinden cenaze çıkan evler gibi hüzne bürünürdü. Ramazan ‘a “elvada” demek kutlu bir insanı Âhiret’e uğurlamak kadar acı gelirdi yüreklere… “Elveda” ile başlayan cümleler mahyacının elinde, okuyanların ise boğazında düğümlenirdi.
Zamana kapıldım unuttum kendimi
Görmedim gözlerimin rengini
Bir çiçek kelebek açmış
Kuruyan yapraklar dallardan salşanmış
Ey güzel ömür bak nasıl zaman hayatmış
Gözler görmez geldiyse hayaller
Ömür geçer sessiz açar güller
Hüzün dolar geçtiğin de sevgililer
Ey güzel zaman şimdi neredesin
Birinci Dünya Savaşı, 200 milyar dolara maloldu, 1935 yılında, Rich Man, Poor Man yapıtının yazarları bunun ne demek olduğunun ölçütünü verdiler. Ölçüt şu:
"Bu para, Amerika, İngiltere, Belçika, Fransa, Avusturya, Macaristan, Almanya ve İtalya’da her aileye [enflasyon öncesi dolarla] 3.000 dolarlık bir ev ve bir bahçe yeri vermeye yeterliydi.
"Ya da bu parayla, Amerika’daki bütün hastanelerin masrafını 200 yıl süreyle karşılayabilirdik. Devlet okullarımızın 80 yıllık bütün giderlerini karşılayabilirdik. Veya, eğer 2.150 işçi 40 yıl süreyle her biri yıllık 2.500 dolar ücretle çalışsaydı, toplam kazançları, Dünya Savaşının ancak bir günlük masrafını karşılayabilirdi!"
İkinci Dünya Savaşı ise, bunun beş katına malolmuştur.
Kapitalist sistemin israfçılığını, hiç bir şey, savaş kadar gözler önüne seremez.
Razı olur isen, razı olunur
Verilen sözü, dilden mi sandın?
Kalp ağlamaz ise, gözler yaşarmaz
Şol cennetin suyunu, bizden mi sandın?
Setr ederde bir nesne, Hak ile arana girer
Tesettürü çuldan, şaldan mı sandın?
İflassız kalkmaz imiş perde aradan
Gerçek müflis olanı, bizden mı sandın?
Hay ile Kayyum'u Bir eden derviş
Son bir secden kaldı, koş ona yetiş
“Hangi güzel göz ola ki, toprak olmamış?"
Güzel gözleri sen, bizdenmi sandın?
İlâyi Kelâmullah söyledi sözü;
Dostarımdan kaldırdım korku ve hüznü.
Gelsin Melik artık, gün Onun günü,
Kuru cihan kavgasını, bizdenmi sandın?
Canlar meydanında kurulur pazar.
Hep şehidler güzel olur, ederler nazar.
Kan dolar Kalem, yine Hak ile yazar
Güzel olmayana şehâdeti yazarmı sandın?
Bu anı çok bekledim. Çünkü neredeyse bir koca ayı aşkın süredir bu kitabı okuyordum ve bitirebilirsem tüm duygularımı dökebileceğim bir inceleme yazacağım diye kendime söz vermiştim. Şimdi sözümü tutuyorum.
Öncelikle sormak istiyorum, ciddi ciddi bu kitap için hüngür hüngür ağlayıp gözyaşı döken arkadaşlar, gerçekten bu kadar hassas mısınız?