Odaya yaşı ve yüzü belirsiz bir adam girdi. Ne güzel, ne çirkin, ne büyük, ne küçük, ne sarışın, ne esmerdi bu adam.Tabiat ona ne iyi, ne kötü, göze çarpan hiçbir özellik vermemişti. Kimi ona İvan İvaniç derdi, kimi İvan Vasilyiç, kimi de İvan Mihayliç. Soyadı üzerinde de anlaşma yoktu: Bazıları için İvanov veya Andreyev, bazıları için de
KİMİ SEVSEM SENSİN kimi sevsem sensin / hayret sevgi hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin gibi içiyor kimi sevsem sensin / hayret
Reklam
kimi sevsem sensin / hayret sevgi hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin gibi içiyor kimi sevsem sensin / hayret senden nedense vazgeçilemiyor her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü
Tanrım , Doğunun ilk görüntüsü ne kadar güzeldi ! Çöl ozanlarının övecekleri bir kadın: yüzü güneş, saçları gölge, gözleri pınar, bedeni fidan, gülümsemesi serap !
Sayfa 164Kitabı okudu
Bu da benim kalemimden; (Anı) Uzun bir aradan sonra kapattığım gözlerimi, yine ailemin yanında açıyorum. Yüzlerini inceliyorum tek tek. Annem.. Bir zamanlar gencecik olan annem yüzündeki çizgilerle bambaşka biri . Konuşsa, bir şeyler söylese, bileceğim ki aslında her şey eski zamanlardaki gibi. Oysa hiç konuşmuyor, karşımda duruyor sadece ve yüzümü inceliyor. Yanına yaklaşıyorum. 'Anne!''diyorum. Konuşmuyor, sadece bakıyor. Gözlerim doluyor. Sesim titriyor. . Sarılıyoruz. Teni sıcacık. Kokusu sıcacık. Elleri sıcacık. İşte şimdi her şey çocukluğumdaki gibi; yüzü tertemiz, ışıl ışıl. Gözleri gülümsüyor. .''Ne çok özlemişim'', diyorum. ''Ne çok özledim'', diyor. Ve zaman orada duruyor..
"...Lakin onun kabalıktan gözleri kararmış, kulakları kabarmış, yüzü pancar gibi kızarmış, kızgın bir boğa gibi burnundan dumanlar saçmaya başlamıştı. Metrobüs ahalisi ise kaba saba ve bir boğa gibi böğüren adamın gerçeklerle yüzleşince bozulup, sobanın üstünde kaynayan çaydanlık gibi dumanlar saçar haline bıyık altından gülüyorlardı. Adam çalıştır tuşu basılı kalmış gibi saydırıyordu.... Kulaklığımda o esnada çok sevdiğim Mor ve Ötesi müzikleri çaldığından... " kalbimdentemizbiryaprak.blogspot.com.tr/2015/01/ben-bir...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.