"Canım benim,
Bilir misin, canım dediğimde içimden canımın çıkıp sana koştuğunu duyarım hep." Ahmed Arif'in sevgisinin yüceliğini gösteren bu cümle kitabı okumama sebep olmuştu. Sevdiği kadının gelmeyeceğini bilerek onu sevmeye devam etmek, onu beklemek, görmeden, dokunmadan sevmek. Her mektubuna Leylim, Leylam diye başlayıp gözlerinden öperim diye bitirdi nerdeyse. Beklemesini bilen biriyim, ihtiyarlayacak olsam bile bekleyeceğim dedi ve gelmeyeceğini bile bile bekledi Leyla'sını.
"...ama sen ister dostum ol ister sevgilim, yeter ki hayatımda ol." Beni en çok etkileyen diğer bir cümle ise bu oldu. Bu cümlede Ahmed Arif çaresizliğini anlatmış. Ve okura çok güzel yansıtmış bu duygularını.Kitabı okurken nerdeyse her sayfada altını çizdiğim cümleler oldu. Leyla'sına olan aşkını güzel, masum, içten bir şekilde anlatmış. Anladım ki sevgi eskiden güzelmiş, masummuş.
Mektup türünün en güzel örneği bence bu eser. Herkes okumalı.