Taşınmaz olur gövden
Dehşetin, tartışılmaz prangalarına
Gem vurulmaz, aşındıysan ruhen.
Ve sahtekâr bakışlardan uzaklaşırsın
Bedenini saran bu nitelikli kasvetten
Bıkmaya başladığında,
Gözlerinin çizdiği helezonlar dahi;
Saplanır acıyla etine, dert tası içinde
Kıvranılır, titremek ve kof ağırlıklar
Bir arzu olur, bir şevk, bir arzu kırıntısı
Tehlike çanları beynimizde sırılsıklam inlediği
Zaman.
Dökülür gözyaşları, kan ve derya olmuş ölümcüllük
Silahlanılır dosta, düşmana karşın yokluk ve varlıkla
Tat ve tuz, her biri kesilmiş bir hüzün gibi
Sararmış benzimizde bir ufalma yaşar yine
Ararız, bir çıkış yolu yaşamın sonunun başındayız ey!
Kanlı bedenlerimiz, el edilmez
Kelepçe vurulmaz olur da sarsılır, uyanırız ansızın
Ve kaynayan bu irininden hayatın, damarlarımız bir top öbek
Ödlekler peşinde yardakçı birkaç afili hamle kalır.
Silinir, is ve sis gibi dumanımız bir anda
Bakarsan görürsün beni
Kırıp geçilen, ezilen yolların feryadında inan!