Hugo babasının robotu tarif edişini hatırladı. "Bütün makinelerin bir amaç için yapıldığını hiç fark etmiş miydin?" diye sordu Isabelle'e. "Bazen tıpkı bu fare gibi seni güldürmek için ya da saatler gibi zamanı bildirmek için ya da bu robot gibi sende merak duygusu uyandırmak için yapılırlar. İşte bu yüzden kırık bir makine gördüğümde çok üzülürüm. Çünkü artık ondan yapması beklenen şeyi yapabilmesi mümkün değildir."
Isabelle fareyi yerden alıp tekrar kurdu.
"Belki aynı şey insanlar için de geçerlidir," diye devam etti Hugo. “Eğer hayatta bir amacın yoksa kırılmış ve işe yaramaz bir oyuncak gibisindir."
Göçmen çocuklar bir var oluş mücadelesinin peşinden koşturuyorlar daha küçük yaşlardan itibaren. Yaşamlarını “karşıda durmak” üzerine inşa ediyorlar. Duvarı boydan boya kaplayan graffitilerin çoğu onların eseri. İçlerindeki öfkenin yansıması nasıl böyle renkli olabiliyor?
“Uçurtmayı senin için yakalamamı ister misin?”
Yutkunurken, adem elması inip çıktı. Rüzgar saçlarını karıştırdı. Başını evet anlamında salladığını dördüm.
“Senin için bin tane olsa yakalarım.” dediğimi duydum.
Sonra döndüm koşmaya başladım.