Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İstanbul'da birbiri peşine gök gubbe altında yankılanarak berrak ve serin bir pı­narın suyu gibi akıp giden ezan sesini dinlemek insanda garip duygular uyandırıyor. Fanatik duyguları tahrik etmediği sürece Türkler, dünyanın en sakin ve en anla­yışlı insanları.
Gubbe
Söylemek bile gereksiz, soyutlama olmadan sanat diye bir şey olmaz. Aksi takdirde sanatta herhangi bir şeyin temsil değeri kazanmasına olanak kalmaz.
Sayfa 74 - Györg Lukacs, Gerçeklik Değerlendiriliyor, Alkım Yay. İstanbul, 2004Kitabı okuyacak
Reklam
Gubbe/Mütekammis
İyi yazabilmenin temeli yeniden yazmaktan geçer: oyu­nu kazandığınız ya da kaybettiğiniz yer burasıdır. Bu fikri kabul etmek zordur. Hepimizin içinde ilk taslağımıza karşı duygusal bir bağ vardır ve mükemmel olmadığına inanmak istemeyiz. Ama neredeyse her zaman eksikleri vardır. Çoğu yazar ilk seferlerinde demek istediklerini aktaramaz, ya da bunu yapabilecekleri en iyi şekilde başaramazlar. Bir anda çıkan cümlelerin her zaman bir gediği vardır. Net değildir, mantıklı değildir, gereksiz sözcüklerle doludur, kulağa kötü gelir, fazla iddialıdır, sıkıcıdır, klişe doludur, ritmi yoktur, anlam karmaşası vardır, önceki cümleyle alakasızdır... Bun­ların hepsi mümkündür. Sonuç olarak önemli olan şudur ki, kendinizi net bir şekilde ifade etmek istiyorsanız gerekli ta­miratı yapmalısınız.
Sayfa 96 - 2014, İkinci Bölüm - Yöntemler: Yeniden Yazmak, İstanbul, Altıkırkbeş Yay.
Gubbe/TF
Gerçeklik, ona inanmayı bıraktığın vakit kaybolup gitmeyendir.
Sayfa 86 - İkinci Adam Yay. 2020
Gubbe /Gussadâr /Mütekammis /Mim
... bilinmedik görünümler, değişen gece, beklenmedik anılar, tutkunun kehanetleri, düşüncelerin, duyguların, nesnelerin kaynaşması, sonsuz çıplaklık, yararsız amaçlı dizgeli girişimler ve çok yarar sağlayan yararsız amaçlar, mantığın dengesizliğe varın­caya kadar tozutması, baş eğmez usa erişinceye kadar saçmanın kullanımı, işte bunlar, — yoksa seslilerin, ses­sizlerin, hecelerin, sözcüklerin az ya da çok ustalıkla, az ya da çok başarılı bir araya getirilmeleri değil — işte bun­lar bir şiirin uyumuna katkıda bulunurlar. Davullara, ke­manlara, dizemlere (ahenk, ritm) ve eşek kulaklarına la­yık korkunç kafiye konserine gereksinimi olmayan uyum­lu düşünceyi konuşmak gerekir. Şaşı bakan bir şarkıcı kız ve gözleri bilinen bütün dillerde ve kendi bulduğu öteki dillerde «seni seviyorum» diyebilen bir dilsiz kadın ta­nıdım.
Sayfa 144 - Adam Yay. 1984, İlk Eski Görüşler
Mütekammis /Hemmedâ /HK /Gubbe /Mim
Ozan yöneltilir, yönlendirilir. İstediğini değil, yapabil­diğini yapar. Koşullar, belli belirsiz bir biçimde ona zor­larlar kendilerini. Sevdiği kadından söz etmek ister, kuş­lardan söz eder; savaştan söz açmak ister, aşktan söz eder. Bu yüzden, şiirinin adını onu yazıp bitirdikten sonra bile­bilir ozan.
Sayfa 140 - Adam Yay. 1984, Bugün Şiir
Reklam
Gubbe
Eşya karşısında takınılan tavır nasıl günümüz teknolojisini doğurmuşsa, günümüz teknolojisi de kendine mahsus bir bakış açısını insana aşılamıştır.
Gubbe
Yalnız benzetmeler değil, kelimelerin kendileri bile gerçeğe tam tamına tekabül etmekten uzaktır çoğu zaman. Ama bir durumu, başka bir durumla açıklamak zihne esneklik kazandırıyor denilebilir. Zihni esnek tutmak esas olmalıdır, çünkü sonsuz bir akış içinde bulunan hayat, düşünceleri hep gerisinde bırakacaktır. Düşünceyi esnek sınırlarla korumak hayata ters düşmeyi bir ölçüde önler.
''Aşık'ız diyen çok, ait olmadan Cemevine girsem zahit olmadan Cebrail, Adem'e şahit olmadan Gubbe-i Rahmanda tektik erenler Gandili gudrette tektik erenler...'' - Davut Sulari
Reklam
Mim / HK / Gubbe
Genç şair, kendini ulu ölü şairlerle değil kuşağının bunaklarıyla ölçüştürüyor.
Gubbe / Mim
Büyük bir şiiri okumadan önceki insanla okuduktan sonraki insan arasında bir fark vardır.
Gubbe / Mim / Şerh
Yahya Kemal, düşüncelerini daha çok şifahî olarak yaşamıştır.
Sayfa 24
Gubbe
Deha, taştan, topraktan, tabiattan ve toplumun kürek kemiğinden bir şeyler koparan güçtür.
325 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.