Her şeyin yaratıcısı,
toprağa sakinlik,
havaya yumuşaklık ver.
Enkaza kolay ulaşım, altında kalanlara
kuvvet, üsttekilere ise cesaret ver.
Birlik ve beraberlikle ülkemize ve
milletimize kolaylıkla aşmak için güç ver.
Katından görünür, görünmez,
yardımcılar ver.
Mülk senindir!
Her şey senin elindedir!
Bizlere selamet ve kurtuluş ver.
Senin gücün her şeye yeter!
İşyerindeydim, nöbette, yalnızdım, öyle umdum en azından. Çayımı koydum, dikkatimi toplamaya çalıştım, yazarla baş başa kalayım diye. Oğuz Atay’ın öykü kitabını bu akşam bitiririm diye düşünmüştüm. Ya da bir ara aklıma öyle gelmiş sonra vazgeçmiş olabilirim. Emin değilim okuyorum sadece...
Şimdi anladım, aslında bu kitapla başlamak lazımdı Atay’ı
Doymak bilmez insanoğlunun iştahını kabartan yeni dünyanın nimetlerine ulaşmak gibi aptalca düşler uğruna acımasızlığın sınırlarını zorlayan bir avuç istilacının yarattığı kaosun içinden çıkıp, karanlığın yüreğine bir yılan gibi kıvrılarak yol alan, incelikli bir dehşet.Yazarın hayat tecrübesi, ya da haddinden fazla melankolik hâlet-i
Aşıksan, git, söyle.
Bilmek onun da hakkı.
Ölüm yok ya ucunda,
Ya "evet, ya da"hayır"
Başka da yolu yok!
Kara kara düşünme,
Ne der diye didinme..
Seviyorsa senindir,
Sevmiyorsa, bitir.
"Kolay mı" diyorsun,
Duyar gibiyim,
Acı da olsa sonu,
İyidir belirsizlikden.
Beklemek neden?
Hadi, güç al cesaretinden,
Git söyle, ama hemen.
Tek şartı var cesaretin de,
Duyduğun her neyse,
Sakın üzme ve de üzülme!
''Kötü bir barış, savaştan daha berbattır.''
-Tacitus
Savaş... tanımından başlayalım. Savaş, en az iki farklı ülkenin birbirleri üzerinde farklı çıkarlar doğrultusunda başlattıkları bir akımdır ve bu zaman zaman artabilir. Peki ya iç savaş, mahalle, şehir, ev, esnaf, kelimeler savaşı? Peki ya parti savaşı? Savaş bu kadar, bu derece indirgenebilir
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Eseri incelemeden önce yeraltı edebiyatı nedir? Ve nasıl ortaya çıkmıştır. Biraz bu konulara değinmekte yarar olduğunu düşünüyorum.
Her şeyden önce yeraltı edebiyatı bir akımdır. Tıpkı diğer edebi akımlar gibi.
Sert, aykırı, eleştirel, gerçekle hayalin ince çizgisinde var olmaya çalışan yeraltı edebiyatı; alkolizmin, cinselliğin, sıra dışılığın,
Türkiye'miz ve Milletimize yönelik iç ve dış tehditleri bertaraf etme maksadıyla başlatılan harekatın zaferle, neticelenmesi, İslam ümmeti aleyhine planlanan tuzakların bozulması, birlik ve beraberlik ruhunun yeniden tesisine vesile olması için Tüm İslam alemini FETİH SURESİ ve şu ayet-i kerimeyi sık sık okumaya davet ediyoruz:
رَبَّنَا اَفْرِغْ عَلَيْنَا صَبْرًا وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرٖينَ
"Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı
sabit kıl (kaydırma) ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et."
(Bakara Suresi, 250)
ORDUMUZA DUA: Eyyy Allahım ! Adını senin Rasulü’nün isminden alan Ordumuzu - Mehmetciklerimizi muzaffer eyle ve muhafaza eyle. Bedir ve Uhud’da Rasülüne ve ordusuna yardım ettiğin gibi yardım eyle , güç ver, kudret ver, cesaret ver, kahramanca galip gelmelerini nasib eyle. Muhammed ümmetinin tek ümidi olan askerlerimizi senin himayene emanet ediyoruz Allahım onları sen koru.
Söz konusu felsefe olunca akla ilk gelen soru Felsefe nedir? Philosophy is philosophy! Felsefe, felsefedir. Yani bir bütün olarak cevap yine kendini içerir. Felsefenin ana maddesi insandır. İnsanın en büyük çıkmazı da şimdiye dek tanrının varlığı olmuştur. O zaman? Felsefe insanın izini sürerken tanrının varlığını da yüzyıllardan beri
Başlık biraz iddialı olmuş olabilir ancak ben bu şekilde okudum ve çok faydasını gördüm. Bu yüzden de herkese faydası dokunsun diye nasıl okuduğumdan bahsetmek istiyorum.
İlk olarak şunu demek isterim ki: Mitolojiye giriş yapmadan önce Sümer ve Babil Destanlarını okudum size de o şekilde yapmanızı tavsiye ederim. Hem bir giriş oluyor az da olsa
> Adaletin, hak ve hukukun, düşüncenin ve özgürlüğün bizler için daha da önemli olduğu şu son günlerde okumuş olduğum bu güzel kitaba dair incelemem ve düşüncelerimin aktarımıdır. Sen, “SPOİLER AVCISI” arkadaşım, sen bu incelememe sakın yaklaşma! Yaklaşsan bile, zahmete katlanıp okuyacağın bu incelemenin içeriğinden bırak bir spoiler bulmayı,
Güç istedim...
Ve Tanrı Beni güçlü yapmak için karşıma zorluklar çıkardı.
Bilgelik istedim...
Ve Tanrı bana çözmek için sorunlar verdi.
Zenginlik istedim...
Ve Tanrı çalışmak için bana beyin ve güçlü kaslar verdi.
Cesaret istedim...
Ve Tanrı üstesinden gelmem için bana tehlike verdi.
Sevgi istedim...
Ve Tanrı yardım etmem için sorunlu insanlar verdi.
İyilik istedim...
Ve Tanrı bana fırsatlar verdi.
İstediğim hiçbir şeyi elde etmedim.
İhtiyacım olan her şeyi elde ettim.
Doğan Cüceloğlu’nun Savaşçı kitabı bize varoluş nedenlerimizi bulma, hayattaki amacımızın ne olduğu konusunda bize yol gösterici bir eserdir.
Yazar kitaba bir anıyla başlıyor.
Psikoloji alanında öğretim görevlisi olan yazarın öğretmen olan Arif beyin iç çatışmalarına psikolojik açıdan çözüm bulma sürecini konu alıyor.
Kitap 11 bölümden
1.
Zerdüşt, uzun süre dağda inzivada kalmıştır. Varlığın, hayatın anlamını anlamıştir. Lakin artık bunu anlamak kendisine yetmemektedir. Güneş nasıl bir enerji ise ve bu enerjisini yayiyorsa ve hayata enerji vererek onu var ediyorsa, onu aydinlatiyorsa; Zerdüşt de anladiklarini aktarmasi gerekmektedir. Ve Zerdüşt dağından aşağıya, insanların