136 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Bu yıl ki en iyi okumalarımdan biri. Çok farklı yazılmış ve fazlasıyla ilgi çekici ilerleyen bir hikaye. Britanyalıların Demir Çağ’daki yaşam formlarını deneyimsel arkeoloji metoduyla öğrenmek için bir araya gelen bir grup insan, Ingilizlerin atalarının eskiden yaşadıkları gibi yemeli, içmeli ve yaşamalıdırlar. Sylvie, anne-babası, bir profesör ve üç öğrencisiyle ilkel yaşamı en sade haliyle tecrübe etmeye çalışıyor. Sylvie’nin babası bu tarihsel dönemden çok etkilenmiş ve ilk elden bunu deneyimleme fırsatını kaçırmamış. Bu şekilde öğrencilerin eğitimi ve bir ailenin yaşam ideali gibi masum başlayan hikaye karanlık bir şeye dönüşüyor. Toplumun geçmişini her yönüyle tecrübe ermeye çalışırken, toplumun en temel birimi olan ailenin içinde barındırdığı karanlık ortaya çıkıyor. Ataerkillik ve gelenekselciliğin her zaman güvenilir olmadığı, bazen yıkıcı ve kırıcı olduğuna dikkat çekiyor yazar. Rausseau’nun ödev ahlakında açıkladığı gibi ‘Güç maddesel bir şeydir. Bundan nasıl bir ahlak çıkabilir, bilmem. Güce boyun eğmek, bir istem işi değil, bir zorunluluktur.’ Sylvie ve anne babası aralarında bağ en doğru bu cümleyle açıklanabilirdi. Ayrıca öğrencilerden biri olan Moll karakteriyle empati, yardımlaşma ve dayanışma duygularını harekete geçiriyor. Sarah Moss’un kaleminin gücüne hayran kaldım. Çoğu satırda yüreğim burkularak ve şaşkınlık içerisinde sonlandı kitap. İlk okuduğum kitabı ve tarzını çok beğendim.
Hayalet Duvar
Hayalet DuvarSarah Moss · Kafka Yayınevi · 2019116 okunma
168 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 hours
Ezilen halkını ezilmeye baş eğdiren eser!
Ezilen bir halkın aydın evladı ezilmeyi yüceltemez, yüceltmemeli! Bu kitabı okurken duygulanmayan, milliyetçi damarı tutmayan, Uruzkul’a yaptıklarından ötürü sinirlenmeyen, Mümin dedenin sevgi ve şefkatini hissetmeyen, dayak yiyen teyzeye isyan etmesi için içten içe kızmayan var mıdır? Çocuğun yaşadıklarına üzülüp bir mucize bekledim kitabın
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870.7k okunma
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Spoiler İçerebilir
Bu kitabı okurken, orada okuduklarımın etkisinde öyle kalmışım ki: ne zaman bir hayvan görsem, içinden acaba şöyle şeyler mi geçiriyor diyorum: iki ayaklı, bizleri sömüren çıkarcı insan düşmanımızda mı buradaymış? Bu kitapta her şeyiyle kabul ettiğim ve benimsediğim karakter Koca Reis oldu. Onun aklını kullanması, lider duruşuyla diğer
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247.8k okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 27 days
Yapısı gereği insanlık var olduğu sürece toplum da var olacaktır. 18. yy'da yaşayan J.J. Rousseau, insanların yapısını göz önüne alarak neden ve nasıl toplumlar oluşturabileceğini, bu toplumların nasıl yönetildiğini veya yönetebileceğini ve daha birçok toplumsal konuları bahsediyor bu eserinde. Toplumun veya devletlerin asıl sahiplerinin ve ayakta tutanlarının halk olduğunu, halkın egemen güç olup 'genel istem'in belirlemesinde öncü olduğunu anlatıyor. Bir toplum ister monarşi, ister cumhuriyet ister de aristokrasi ile yönetilsin, egemen güce boyun eğmek zorunda olduğunu anlatıyor. Yazar hangi yapıdaki toplumların ne şekilde yönetime uygun olduğuna dair görüşler belirtmekte ve bu görüşler gerçekten ufku açık ve iyi bir gözlem yeteneğine sahip birinden geliyor. Kitapta özellikle övülen -gerçekliğine emin olamadığım - Roma toplumunun yönetim biçiminin detaylıca anlatıldığı görülüyor. Eser eski olsa da okunabilecek ve güncelliğini koruyabilmiş denebilir. Kitabın konusu genel olarak siyaset ve ilgili kişilerin hoşuna gidebilir, dili ne kadar hafifletilmiş olsa da sanırım Fransızca ve Latince terimleri fazlaca içerdiği için bazen anlamakta zorlanılabilir. Konular birbirinden kopmadan ve güzel bir sırayla işlenmiş. Genel olarak başını heyecanla ve akıcı okuduğum fakat sonlara doğru yavaş okuduğum ve zorlandığım bir eser oldu. İyi okumalar!
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914k okunma
264 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Şiddetsiz İletişim kitabında ele alınan konu başlıkları oldukça dikkat çekiciydi. Bunlar kısaca; gönülden vermek, şefkati engelleyen iletişim, hayati zenginleştirecek olanı istemek, enayinin gücü, kendimizle şefkatle bağ kurmak gibi birçok başlık altında iletişimin hem bize hem de karşımızdaki kişiye yönelik nelere dikkat edilmeli ve nasıl
Şiddetsiz İletişim
Şiddetsiz İletişimMarshall B. Rosenberg · Remzi Kitabevi · 20201,711 okunma
407 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 14 days
Şiir ve Hakikat
Hafıza, insanın yaşanmışlıklarını sakladığı kişisel deposudur. Bu yaşanmışlıkları geri çağırdığımızda yani hatırlamaya çalıştığımızda bize kimi zaman oyun oynayabilirler. Bazı ayrıntıları daha iyi hatırlarız, bazıları soluktur, bazı detaylar kaybolmuştur, bazen yılı bazen mevsimi karıştırırız, bazen olmayanı, olmuş gibi hatırlayabiliriz. Bu da
Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar
Kendi Hayatının Şiirini YazanlarStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20231,176 okunma
Reklam
261 syf.
·
Not rated
Siz gücünüze söz geçiremezseniz, gücünüzün size söz geçirmesine boyun eğmek zorundasınız. Kesinlikle çocuk kitabı olmadığını düşündüğüm bir kitap. .. Yetişkinlerin okuması daha önemli ve gerekli. Bunun sebebi kitabın çocuklara hitap edip etmemesi değil, tamamen ana temasının ‘insan’ olması. Evet, karakterler çocuk, en büyüğü belki 13-14 yaşında ama o çocukların bile ruhunda inişler çıkışlar olabileceğini, yenildikleri duygularının olabileceği aynı zamanda galip geldikleri düşüncelerinin de olabileceği gerçeği üzerinden, ‘insan’a büyük atıflar yapılmış. Kitapta ‘karanlık’ kelimesini okurken bile, yer yer insanın karanlık yönünü anlattığını hissettim. İnsan güce ne kadar boyun eğerse, ne kadar onun esiri olursa, hatta ne kadar taparsa ona, o kadar çaresiz aslında. Ben hiçbir kitapta insanın bu denli ‘aciz’ yaratıklar olduğunu görmedim daha önce. Anlatım çok sade. Hızla akıp gidiyor sayfalar. En çok eğlendiğim kısım ise, İngilizlerin ne denli aptal insanlar olduklarının her defasında gözler önüne serilmesi:) Özellikle, çocukları kurtarmaya gelen subayın kendi kendine yaptığı şu konuşma: ‘Britanyalılar... Ben şey, Britanyalılar, ne olursa olsun halleder zannederdim...’ Mesele ne Britanya ne Amerika ne de başka bir şey... Mesele insan, insan. Ah, akılsız subay, insandır mesele... Keyifli okumalar dilerim.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080.8k okunma
26 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.