NE ÇIKAR ATEŞ BÖCEĞİ SANSALAR BİZİ...
Düşünüyorum da,
Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.
Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,
Naif yönlerimizin keşfedilmesi,
Cesaretsizliğimizin anlaşılması,
Korkularımızın paylaşılması,
Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti.
Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
Ve
Gölge ve Kemik kitabı ne kadar muhteşem ötesi bir kitap olmasa da yine de güzeldi. Şimdi size kitabın neden muhteşem ötesi olmadığından biraz bahsedeceğim.
Ama tabii ki ilk önce incelememi yine 2 bölüm şeklinde yazacağımı söylemem gerekiyor. Daha önceki incelemelerimden bilmeyenler için söylemek gerekirse ben incelememi spoilırsız ve spoilerlı
"Düşünüyorum da,
sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek.
Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,
naif yönlerimizin keşfedilmesi,
cesaretsizliğimizin anlaşılması,
korkularımızın paylaşılması
sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti.
Kabuklarımızın altında
kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız.
Ve ne kadar güçlü
📌 Sosyal Medya Fenomenleri Yahut Kadraj Mutluluğu
💔 Sosyal medya fenomeni bir çift boşanmış. Takipçileri "yahu nasıl olur ne kadar da mutluydunuz, örnek aldığımız karı-koca modeliydiniz vs" diyor.
💔 Bu çift, mahremleri olan evlerinin her köşesini, evlatlarını, attıkları adımları dahi hep gülücüklerle servis ederek meşhur oldular.
Kitaba Göre Kimdir Bu Güçlü Kadın?
İnsan Allah'ın yeryüzünde halifesi olarak gücün sahibi değil yaratanın müsaade ettiği kadar gücün taşıyıcısı ve temsilcisi olabilir.
Şu an kadınlar kendini güçlü olmaya odaklamış her şeyi başaracağız diyerek kendini avutmuştur. Oysa gücün ağırlığı ve her daim güçlü olma çabası kadının naif omuzlarına ağır
### Martin Edeni Uçuruma Sürükleyen Yol
Martin başta cahil ve serseri bir kişidir. Martinin amacı iyi bir yazar olmak, yazdıklarını insanlara ulaştırmak, hayranlık duyduğu burjuva sınıfına girebilmek ve sevdiği kız Ruth’a kavuşmaktır. Martin bunun için çok çalışmıştır ve sonunda istediği her şeye ulaşmıştır. Sonunda çok iyi bir yazar olmuş,
Hayatım boyunca kimseye sempatik görünmek için belli başlı olguların arkasına sığınmadım. Düşüncelerim ve duygularım bana neyi söylüyorsa onu yaşamaya çalıştım. Tabii bunu yaparken de kimseye bir saygısızlıkta bulunmamaya gayret gösterdim. Çünkü her düşünceni her yerde söyleyemezsin. Söylediğin şey doğru olsa bile birileri duyduğunda kırılabilir.
Serinin ilk kitabını 2 sene önce okumuştum devam kitabını da bi 2 sene sonra okurum heralde. İki başkarekterine de uyuz olduğum için kitabın katlanacak yanı yoktu. Kitapta zaten doğru dürüst karakter yoktu. Psikopat hasta ruhlulular birer hepsi. :D
Ayrıca caniliğin güç olarak algılanması, narsistikin saygı getirdiğini sanılması, kadınların güçlü görünmek adına katil olmaları çok saçmaydı. Olivia başlarda haklı bulduğum ve sevdiğim bir karakterdi ama sonra yazar onu da bozdu. Zaten tüm karakterler Mel'i yüceltmeye hizmet ediyordu. Declan ilk kitaba göre 180°lik bir değişim göstermiş olsa da ilk kitaptaki ona olan sinirim hâlâ soyumadığı için bana geçmedi bu düşünceli eş tavırları. (Evt 2 senede kitabın %70 unuttum ama Declan'ın yaptıklarını unutamadım =))
Mel'i neden sevmediğimse tipik bir NKB olması ve yazarın güçlü kadın profili çizmek adına aşırıya kaçıp kadını terminatöre çevirmesinden dolayı sanırım. Onun dışında sinirlenince çat pat Liam'ı vurması :D değişik bir mizaçı var.
Seriyi pek sevdiğimi söyleyemem ama çok fazla seveni olduğu için de mafyatik kan gövdeyi götüren bir kitap arıyorsanız şans verebilirsiniz. · ⋆
DokunulmazlarJ. J. McAvoy · Ephesus Yayınları · 2021302 okunma
Bir süredir inceleme yazmıyordum. Bunun sosyal, siyasal ve ekonomik sebeplerine girmeden önce inceleme yazmak isteyen fakat eli bir türlü kaleme gitmeyen birini düşledim. Kitap okuma ve inceleme amacıyla bir araya gelen bir toplulukta neden eskisi kadar inceleme yazılmadığını, içerikten görselliğe doğru gidişi ve rüzgârın nereden estiğini anlamaya
Harika bir kitabın incelemesi ile karşınızdayım. Kitap, benim için belki de bu senenin en iyi kitabı olacak, çünkü okumadıklarımın önüne geçecek kadar iyi bir kitap okuduğumu düşünüyorum (üşenmemişim 172 alıntı paylaşmışım :D). Öncelikle biraz yazardan bahsedeyim. Yazarımız bir hukukçu ve araştırmacı-gazeteci. Bu kitabında Antik Uygarlıklardan
“Felsefe, bizi başkası için değil kendimiz için,
güçlü görünmek için değil, güçlü olmak için
yetiştirir” (
Montaigne).
Kendimi bildim bileli inişli çıkışlı da olsa sürekli okuyan biriyim. Bu okuma serüvenimde ister hikâye, ister roman, tiyatro, sanat eseri ve düşünce kitabı okuyayım, öğrendiğim en önemli konulardan biri de hemen hepsinin arka
“…zira dünyadaki hangi iklim, adına insan fabrikası denen iklimden daha iç karartıcıdır?”
-
Jean-Jacques Rousseau
Savaş, insanlık tarihi boyunca varlığını sürdüren bir kavram. Dünyanın her yerinde bugüne dek sayısız savaş yaşandı ve sayısız insan hayatını kaybetti. İşkenceler, bombalı saldırılar, kılıçlı ve silahlı çatışmalar sonucu nice katliam ve soykırım