Ve toprak gibi güçlü bir ana
Yedi erkek doğuran
Yedisini birlikte
Bedr’e yollayan
Ey Afra kadın!
Kalacak adın
Bu dünyada
Kadınlar er kişiler doğurdukça...
Eve Yalnız Dönen Kadınlar!
Güçlü kadın tüm duygusallığı, incinebilirliği, kırılabilirliği, düşe kalka yoluna devam edebilirliği ile hayatına yön veren kadındır.
Sayfa 100Kitabı okudu
İçimde sebebini tam olarak kestiremediğim atlar dört nala koşuyor , cepheye kurşun taşıyan kadınlar hibi güçlü hissediyordum.
Karakarga YayınlarıKitabı okuyor
“Bir anlamı olan güçlü sözcükleri seviyorum ben”
Sayfa 52Kitabı okudu
Bazı kadınlar, onları aldatan erkekleri affedip daha güçlü bir bağ ile bir araya gelebilirlerdi. Ben o kadınlardan değildim.
Sayfa 65Kitabı okudu
Sevmek için sadece güçlü değil, akıllı da olmak gerekir.
Sayfa 153
İnsan sıfatlarla değil, fiilleriyle-yaptıklarıyla değer kazanır. Sıfatlar insana yüktür.
"Bir anlamı olan güçlü sözcükleri seviyorum ben."
Sayfa 52 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Eve Yalnız Dönen Kadınlar!
Algılarımız ise güne, insana, partiye, ülkeye, coğrafyaya göre değişim içinde. Birlik yok, dolayısıyla en güçlü zoraki birleştiricilerden olan korkuya tutunuluyor, öyle bir tutunma ki dört bir yanımızı sarmış. Sevgi, aşk, barış dururken korkuya sarılmak neden? İşte bu tutuculuğu anlamak mümkün değil.
Sayfa 81Kitabı okudu
Bir sevgili, kendi döngü ve fikirlerimizle çok kalıcı bağlantılar kurmamıza ve/veya bunların yok edilmesine neden olabilir. Yıkıcı sevgililerden kaçınmak gerekir. İyi bir sevgili, güçlü psişik kaslarla ve yumuşak etlerle ustaca sarınmış olan sevgilidir. Vahşi kadın için sevgili, aynı zamanda bir parça “psişik” bir sevgili, onun “kalbine giden yolu bilen” biri olursa, daha iyi olur.
Sayfa 128Kitabı okuyor
"Asil bir hayat sürmek için mutlaka gerektiğini düşündüğümüz iki yetenek bunlar: birincisi yargısız, kapsamlı bir muhakeme yeteneği, ikincisi ise güçlü bir iradeye sahip olma ve onu kullanabilme yeteneği."
Sayfa 155Kitabı okuyor
Ve bizde can yakacak kadar yoğun yaşanan, hayat şartlarıyla yıpratılan, kendini birkaç cana adamaya odaklı, ölümle, hastalıkla, kısırlıkla ve hatta çocukların büyüyüp annelerini yuvalarında yapayalnız bırakmasıyla bile acıtılan annelik içgüdüsü, bu kadınlarda güçlü bir akıntı gibi durmaksızın nesilden nesle geçmiş, yıllar içinde derinleşip genişlemiş, ülkedeki bütün çocukları içine katmıştı.
Sayfa 138Kitabı okuyor
“Yine de, kadına kendini küçülmüş hissettirmeye çalışanların bir araya gelerek oluşturdukları bunca güçlü cepheye rağmen, kadınlar asla pes etmediler.”
Sayfa 132 - faludi
Çocuklukta ne kadar çok acı çekildiyse, yetişkinlikte bu acıyı yeniden yaşayarak üstesinden gelme itkisi de o denli güçlü olur.
Sayfa 110Kitabı okuyor
