1948’de Alpher ve ABDli bilim insanı Robert Herman, ilk evrenin genişleyen alev topunun arkasında bıraktığı parıltının günümüz kozmosunda hala algılanabileceğini öne sürdüler. Bu parıltıdan gelen ışıma tüm gökyüzüne yayılacak ve şimdiye kadar görünen en büyük kırmızıya kayma olacaktı. O derece ki artık bize görünür ışık ya da kızılötesi “ısı
Əmir Teymur:
- Xırda həşərat iri həşəratdan qorxur... Qoyun qurddan qorxur... Gücsüz adam güclüdən... Cəmi bəşər də bir olan Allahdan qorxur! - dedi. - Qorxu üstündə bərqərar deyilmi dünyamız?!
Nəsimi ağır-ağır başını buladı:
- Güclü, gücsüz insan yoxdur, əmir! Cahil var, kamil var. Cahilin tərzi-həyatı heyvanatın tərzi-həyatına uyğundur. Çünki hər ikisi idrakdan məhrumdur. Həqqə qovuşan kamillər isə dünyada qorxunun səbəblərini öyrənirlər...
Bu zayıf ve güçsüz insana görünen yol şudur: Kendine ve imkanlarına değil, Allah'a güvenmek... Kendisini her gün Allah'a itimatla ilgili güçlü telkinlerle beslemek...
Eğer toplum Mumford'un tanımladığı gibi bir "Mega-Makine"ye dönüşmüşse, yani tüm toplum dev ve merkezden yönetilen bir makine haline gelmişse, uzun dönemde faşizm kaçınılmaz olacaktır.
Çünkü:
a) İnsanlar eleştirel düşünce yeteneklerini yitirmeye, kendilerini güçsüz hissetmeye ve pasifleşmeye başlayacaklar, ayrıca yapılması gereken her şeyi bilen güçlü bir adama ihtiyaç duyacaklar, kısaca insanlıktan çıkıp koyunluğa dönüşeceklerdir.
b) Mega- Makine'yi, onu kullanmayı ya da doğru düğmelere basmayı bilen herkes işletebilir.
Fiziksel açıdan güzel olan ve cinsellik içeren bir varlık göstermek amacıyla güzelliklerini ön plana çıkaranlar sonunda güçsüz kalırlar: gençliğin tazeliği biter, daima daha genç, daha güzel biri ortaya çıkar ve insanlar sosyal zarafet içermeyen güzellikten bıkarlar.
"Biz pek şaşkın varlıklarız: Filanca hayatını işsiz güçsüz geçirdi, deriz; bugün hiçbir şey yapmadım, deriz. Bir şey yapmadım ne demek? Yaşadınız ya! Bu sizin yalnız başlıca işiniz değil, en parlak, en şerefli işinizdir."
Sonunda bu şekilde esir düşen bir kadm, kendisi ve çocukları için istediği nezih bir hayata yönelik umutlarının giderek azaldığım görür. Hayatının bütün yıkımının bulunduğu odaya çıkan kapıyı eninde sonunda açması beklenir. Hayatmı çekilmez kılıp içini boşaltan belki de gerçek eşidir, ama kendi psişesindeki içsel yok edici de onunla birlikte çalışır. Kadm çaresiz, güçsüz olduğuna inanmaya zorlandığı ve/veya doğru olarak bildiği şeyleri bilincine kaydetmeyecek şekilde eğitildiği sürece, psişesinin kadınsı itki ve yeteneklerinin kökü kazınmaya devam eder.