1997 doğumlu genç yazarımız Öznur Yıldırım, öykülerle başladığı bu yeni edebiyat kariyerinde, 4-5 yıldır adından söz ettirmeye başladı. Tabii bunda "Yabancı" serisinin rolü bir hayli büyük... Av-avcı, kurban-katil gibi bir iletişimi başarıyla satırlarına taşıyabilen Yıldırım, ana kahramanların psikolojik çözümlemelerini de romanına yansıtmış. Yazarın kullandığı yazı dili ve seçtiği cümleler de okuyucunun her dakika romanın içine dalmasını sağlıyor. Tüm bu maddelerle, aslında bu eseri o diğer okuduğumuz gençlik romanlarından ayırmamız gerekiyor. Farklı olay örgüsü ve psikolojik tahlillerle Öznur Yıldırım, bana göre Türk edebiyatının geleceği için umut veriyor.
Roman iki ana karakter üzerine odaklanıyor: Ediz ve Doğa... Ediz 24 yaşında, doğumunda annesi ölmüş ve kendini doğuştan bir katil olarak görüyor. 24 yılını hep birlikte geçirdiği ve çok başarılı bir avukat olan babasının ölümüyle intikam istiyor. Bu yolda seçeceği isim ise babasının ölümünden suçladığı polis Atalay Güngör'ün kardeşi Doğa! Doğa ise 18 yaşında, babasının yaptıklatından dolayı ailesine sırt çevirmiş bir kız.. Ankara'da yoksul bir hayat sürerken yarı zamanlı bir kitapçıda çalışıyor. İçine kapanık bir kız, tek arkadaşı da Umay... Bir gün Umay'ın erkek arkadaşıyla tanışmk için gittiği cafe, olayların başladığı nokta oluyor. Ediz, Doğa'yı yakalıyor ve kurbanıyla maceraları Hatay'a kadar uzanıyor. Bu yolda Ediz değişmeye başlarken; Doğa da hem Ediz'den nefret etmeye başlıyor hem de onsan kaçamıyor. Sürükleyici bir roman sizleri beklemekte