Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gücü bırakmak cesaret ister
"Ne gücün kölesi olmayı ne de benim yüzümden birilerinin ölmesini ne de benden sonra ölümlerin olması ihtimali seçeneklerinin hiçbirini vicdanım kabul etmedi. Daha önce de birinin ölmesi milyonlarca kişiyi kurtarabilirdi. Ama ne sen ne de diğerleri hep yaşamayı ve gücü kullanabilmeyi seçtiniz. Bana kısmetmiş ölmek."
Sayfa 42 - Kitapyurdu Doğrudan YayıncılıkKitabı okudu
Artık doğru mu yanlış mı, iyi mi kötü mü gibi şeyler umurunda bile değildir. Kişi görülmez bir gücün emrine girmiş­tir sanki. Tek bildiği şey artık bir vasıtaya dönüştüğü, kendisinden çok daha kudretli bir şeyin kölesi olduğudur. Üstelik bu kudretin kaynağının cennet mi cehennem mi olduğu da umurunda değildir.
Sayfa 264 - Koridor yayıncılık
Reklam
Görünüşte her şeye gücü yeten bu yüce Devlet doktrini, * tüm gücün yoğunlaştığı en yüksek hükümet mevkilerini işgal eden kişilerce idare edilir. Seçilerek veya hayatın cilvesiyle bu mevkilerden birine yerleşen her kim olursa olsun, o artık otoriteye boyun eğmez, çünkü artık kendisi Devlet politikası olmuştur ve durumun sınırları içinde keyfine göre bir yol tutabilir. Ondördüncü Louis’nin dediği gibi “Devlet benim” (“Letat cest moi”) diyebilir. Bu kişi, eğer Devlet doktrininden kendini ayırmayı bilebilirse, kendi bireyliğinden yararlanabilecek olan yegane kişidir veya birkaç kişiden biridir. Oysa, büyük olasılıkla, bu insan kendi hayali dünyasının kölesi haline gelir., Böylesi bir tek-yönlülük daima bilindışının yıkıcı eğilimleri ile kendini psikolojik olarak telafi eder. Kölelik ve başkaldırı birbirinden ayrılmaz bir ikilidir. Dolayısıyla, iktidar çekişmesi ve aşırı güvensizlik tepeden tırnağa tüm organizmaya yayılır. Dahası, kitleler içinde bulundukları, biçimden yoksun, kaotik ortamı telafi etmek için daima bir “Lider” üretirler ve tarihte birçok örneğini gördüğümüz gibi, bu lider mutlaka sonunda kendi şişirilmiş ego-algısının kurbanı olur.
"Gücü kullanmak için onu hafifçe tutmak gerekir. Fazla sıkı kavrarsan eninde sonunda gücün kölesi, kurbanı olursun."
Sayfa 241Kitabı okudu
Yalnızca başka insanlarla ilişkide değil, akıl dışı tutkulara köle olduğu zaman kişinin kendiyle ilişkisinde de putperestlik ya da yabancılaşma olgusundan söz edebiliriz. Öncelikle güç hırsının güdülediği kişi, artık kendini, bir insanın zenginliğiyle ve sınırsızlığıyla deneyimlemez, dış amaçlara yansıttığı, onu “ele geçirmiş” olan, içindeki kısmi bir uğraşın kölesi hâline gelir. Kendini yalnızca para peşinde koşmaya kaptıran kişi, bu hırs tarafından ele geçirilmiştir; para, onun içindeki tek bir yalıtık gücün, doymak bilmez para hırsının yansıması olarak tapındığı puttur. Sinir hastası, yani nevrozlu, bu anlamda, yabancılaşmış bir kişidir. Eylemleri kendine ait değildir; kendi istediklerini yaptığı yanılsaması içinde olmasına karşın, benliğinden ayrılmış olan, ondan habersiz işleyen güçlerin itmesiyle davranır; tıpkı başka insanlar ona yabancı geldiği gibi, o, kendine de yabancıdır. Başkalarını ve kendini, gerçekten oldukları gibi değil, içinde işleyen bilinç dışı güçlerin çarpıttığı biçimde deneyimler. Akıl sağlığı bozuk insan, mutlak yabancılaşmış kişidir; kendi deneyimlerinin merkezi olmaktan bütünüyle çıkmıştır; benlik duygusunu yitirmiştir.
Sayfa 133Kitabı okudu
… Artık kişinin tek arzusu bu fikri vücuda getirmek, bu olağanüstü canavara can vermektir. İnsanın içinde bu türden bir tutku uyanmışsa gerçekten de aklını kaçırmış sayılabilir. Artık doğru mu yanlış mı, iyi mi kötü mü gibi şeyler umrunda bile değildir. Kişi görülmez bir gücün emrine girmiştir sanki. Tek bildiği şey artık bir vasıtaya dönüştüğü, kendisinden çok daha kudretli bir şeyin kölesi olduğudur.
Sayfa 264Kitabı okudu
Reklam
_Kendine gülmeyen ustaya şaşarım. Güler geçerim ona işte. Öz evimde yaşarım. Benzemem hiç kimseye. _İnsanın kendine gülebilmesi; şimdiye değin, en iyiler gerçek anlamından yoksun kaldı bunun; en yetenekliler ise bu konuda bir deha göstermediler. Belki de kahkaha, bilgelikle birleşecek, geriye yalnızca "şen bilim" kalacaktır. Şu anda
Necm suresi 29 O hâlde, ey hak yolunun yolcusu! Öğüt ve uyarılarla dolu ayetlerimizden yüz çeviren ve dünya hayatının zevk ve sefasından başka bir şeye değer vermeyen bu câhillerden uzak dur! Bunun yerine, çağrına kulak verecek tertemiz gönüllere yönel. Paranın, makâmın, şöhretin, gücün kölesi olan kimselerle kısır tartışmalara girerek vaktini ve enerjini boş yere harcama!
Güç onun emrinde olmalıydı. Celaena gücün değil. Celaena gücünün kölesi değildi. Artık kimsenin kölesi değildi.
Sayfa 430Kitabı okudu
( Marques de Sade > Max Stirner > Nietzsche )
_Ben düşüncesizim. _Hiçbir şey benden üstün değildir! Hiçbir şey beni aşacak yücelikte değildir. _Benim eylemlerimi komuta etmek, nasıl davranmam gerektiğini söylemek hiç kimsenin üstüne vazife değildir. _Ben tamamlanmamış bir tinim ve mükemmel tin için çaba göstermeliyim.
229 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.