Başlangıçta umutsuz, şekilsiz, yalnızca tutkuları ateşleyen bir histen ibarettir. Ama ateşlediği tutkular müthiş derecede kudretlidir. Sonra ağır ağır gelişir ve kişiyi başka hiçbir şey göremeyecek, düşünemeyecek hale getirerek etkisi altına alır. Artık kişinin tek arzusu bu fikri vücuda getirmek, bu olağanüstü canavara can vermektir. İnsanın içinde bu türden bir tutku uyanmışsa gerçekten de aklını kaçırmış sayılabilir. Artık doğru mu yanlış mı, iyi mi kötü mü gibi şeyler umurunda bile değildir. Kişi görülmez bir gücün emrine girmiştir sanki. Tek bildiği şey artık bir vasıtaya dönüştüğü, kendisinden çok daha kudretli bir şeyin kölesi olduğudur.
“O, artık iktidarı sımsıkı elinde tutuyor. Gücü kullanmak için iktidarı hafifçe tutmak gerekir. Fazla sıkı kavrarsan; eninde sonunda gücün kölesi, kurbanı olursun.”
"İnsan özünde vahşi ve ilkel bir varlıktır. Bakmayın 'uygar insan' yanılgısına... Şık elbiseleriyle içindeki vahşeti ve kötülüğünü gizliyor insan. Gücün, paranın, ihtirasın şehvetin kölesi olmuş."
Sayfa 218 - Destek Yayınları "Azazel, Funda"Kitabı okudu
Bana köle olmayan birini gösterin! Kimileri şehvetin, kimileri hırsın, kimileri gücün kölesidir ve hepimiz korkularımızın kölesiyiz. Eskiden konsolosluk yapmış ama şimdilerde yaşlı bir kadının kölesi olan bir adam ve bir temizlikçinin kölesi olmuş bir milyoner tanıyorum. Ama hiçbir kölelik gönüllü olunan kadar küçük düşürücü değildir.
Bana köle olmayan birini gösterin! Kimleri şehvetin, kimileri hırsın, kimleri gücün kölesidir ve hepimiz korkularımızın kölesiyiz. Eskiden konsolosluk yapmış ama şimdilerde yaşlı bir kadının kölesi olan bir adam ve bir temizlikçinin kölesi olmuş bir milyoner tanıyorum. Ama hiçbir kölelik gönüllü olunan kadar küçük düşürücü değildir.
"Başarısızlığa uğramamak için her türlü insani olasılığı değerlendirmeye karar vermiştim. Bu tür bir fikir anne karnındaki bir bebek gibi ancak zaman içinde gelişip büyüyebilir. Başlangıçta umutsuz, şekilsiz, yalnızca tutkuları ateşleyen bir histen ibarettir. Ama ateşlediği tutkular müthiş derecede kudretlidir. Sonra ağır ağır gelişir ve kişiyi başka hiçbir şey göremeyecek, düşünemeyecek hale getirerek etkisi altına alır. Artık kişinin tek arzusu bu fikri vücuda getirmek, bu olağanüstü canavara can vermektir. İnsanın içinde bu türden bir tutku uyanmışsa gerçekten de aklını kaçırmış sayılabilir. Artık doğru mu yanlış mı, iyi mi kötü mü gibi şeyler umurunda bile değildir. Kişi görülmez bir gücün emrine girmiştir sanki. Tek bildiği şey artık bir vasıtaya dönüştüğü, kendisinden çok daha kudretli bir şeyin kölesi olduğudur. Üstelik bu kudretin kaynağının cennet mi cehennem mi olduğu da umurunda değildir."