Işık sunsam geceye, karanlık ürküp kaçar,
Şu yaralı sinemde her kurt bin yara açar.
Gönlümde pazar açtım, hikmet incilerine,
Dert alır, gül satarım, gülümü gören kaçar...
"Güneşim, ayım geldi.
Gözüm, kulağım geldi.
O altın madenim geldi.
Başımın sarhoşluğu geldi
Gözümün nuru geldi.
Bir dileğim olmuşsa
işte o dilediğim geldi.
Dün gece mumla aradığım dost
bugün bir gül demeti gibi yoluma çıkageldi."
Sayfa 193Kitabı okuyor
yahyâ kemâl;
Hafız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış; Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle. Gece; bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış Eski Şiraz'ı hayal ettiren ahengiyle.
Ölüm asude bahar ülkesidir bir Rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter.
Sayfa 119Kitabı okuyor
Hoştur bana Sen'den gelen
Ya gonca gül yahut diken
Sayfa 35Kitabı okuyor
Üstleri ceren, keklik, gül, salep çiçeği, sığırcık, yağmurcuk kuşu kabartmalı üç tane büyücek ceviz sandık aldı. Cilalı ceviz sandıklar pırıl pırıl ediyorlar, üstlerindeki sürmeli cerenler çölde uçuyorlardı. Yabangülleri de inceden kokuyorlardı.
Sayfa 249
anlayamadığım gül,açar mı benim için...
Sayfa 15Kitabı okuyor
Bir şey yapmamanın da bir eylem olduğunu çoktan anlamıştı...
Sayfa 13 - İz YayıncılıkKitabı okuyor
Okuyamadığı, okumaya fırsat bulamadığı ya da daha başından okuyamayacağını bildiği kitaplar aldı, masanın üstüne, etajere, şuraya buraya bırakıp unuttu gitti, yenilerini aldı...
Sayfa 12 - İz YayıncılıkKitabı okuyor
Bir türlü istediğine kavuşamamıştı, neydi istediği, niçin istiyordu: bir rahat soluk, sabahleyin asabı bozulmadan uyanmak, gözlerini sabah ezanına açmak, güzel şeyler görmek.
Sayfa 11 - İz YayıncılıkKitabı okuyor
"Kurtuluş gelecektir. Gelecek, senin için Allah'a yemin ederim ki; senin sandığından daha yakın... Gül yüzlü güzel kardeşlerine müjdele. Dikenlerin sonu yok olmaktır; özgürlük ise özgür toprakları isteyenlerindir.”
hulâsa
geçen
ZAMANdır
Sayfa 7 - İz YayıncılıkKitabı okuyor
Gül yanaklı sevgiliyi saramaz insan;
Yüreğine diken batmadan, vurulmadan…
Kim bir güzelin saçına dokunabilirmiş.
Tarak gibi diş diş, didik didik olmadan!
Sayfa 81Kitabı okuyor
Solan Gül'ün derdi çok ,açan Gül'ün derdi çok
"Yalnızca sevmek yetmiyor demek ki..."
Sayfa 50Kitabı okuyor
"Bazı insanlar, doğdukları andan itibaren yaşamlarını gül bahçesinde sürdürürler. Onlar güller arasında dolaşırken,gülün dikeni ellerine battığı anda güle küser,hayatı sevmez olurlar;bazı insanlar ise sürekli dikenler arasında yaşamlarını sürdürürler,onlar ise dikenler arasında bir gül gördüklerinde dikeni bile sever,hayata dört elle sarılırlar."
Sayfa 14Kitabı okuyor
