Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Uzun süre düştüm," dedi sonunda yavaş yavaş, sanki geçmişi güçlükle hatırlayabiliyormuş gibi. "Uzun süre düştüm, o da benimle düştü. Ateşi etraf ımdaydı. Yarımıştım. Sonra derin bir suya daldık, her yer karanlıktı. Ölümün gelgiti kadar soğuktu: Neredeyse yüreğimi dondurdu." "Durin'in Köprüsü yanında uzanan uçurum
Onun aklı fikri Yüzük'te. Savaşta Yüzük var mıydı? Bulundu mu? Ya Yurt'un Hükümdar'ı Theoden Yüzük'e rastlar da gücünü öğrenirse? Onun tehlike olarak gördüğü bu; o yüzden Rohan'a yapacağı saldırıyı ikiüç misline çıkartmak için İsengard'a geri kaçtı. Ama bütün bu zaman zarfında çok yakınında, o kendi ateşli
Reklam
"Gandalf!"
Umutların ötesinden, en çok ihtiyacımız olduğu zaman döndün bize! Gözlerimi ne örtmüştü? Gandalf!" Gimli hiçbir,şey söylemedi ama gözlerini kapatarak dizleri üzerine, çöktü." "Gandalf, diye tekrarladı yaşlı adam, sanki uzun zamandır kullanılmamış bir sözü hafızasından bulup çıkarır gibi. "Evet, isim buydu. Ben Gandalf
"Size söylemeyi arzu ettiğim şeyi soruyorsanız onu söyledim: Neler yapıyorsunuz ve kendiniz hakkında anlatacağınız hikaye nedir? Benim ismime gelince! Birdenbire durarak uzun uzun, yavaş yavaş güldü. Aragorn bu ses karşısında bir ürpertinin, garip soğuk bir ürpertinin bedenini bir uçtan bir uca gezindiğini hissetti; yine de hissettiği korku
- Hayır, diye tekrarladı, sen bize Ferhad’ı kabul ettirmek, onunla beraber kurduğun rezalet projesine bizi inandırmak istiyorsun. Aç adam hikâyesi de, Avrupa seyahati de yalan. Selmin dayısına hayret ve korku dolu gözlerle baktı. Samim gittikçe yumuşayan bir sesle devam etti: - Sen iki cepheli bir inat ve isyan içindesin. Evvelâ annene karşı. Onu kendi arzuna râmettikten sonra, Ferhat’la hesaplaşmak istiyorsun. Selmin de ayağa kalktı: - Ben sizin zekânızdan korkuyorum, dedi. Sonra oda kapısına doğru bir adım attı, durdu ve dayısına döndü: - Fakat biraz evvel söylediğinizi unuttunuz. - Ne söyledim? - Bazı hakikatler vahşidir. Samim güldü. - Korkma, dedi, göreceksin, benim hakikatlerim seni ısırmayacak. Gel, otur karşıma.
Sayfa 142
Hippolyte güldü: — "Senin kocan ordulara komuta edeceğine aşk romanları yazsa bari," diyordu.
Sayfa 182 - Güven Basım ve Yayınevi, Üçüncü Baskı: İstanbul, 1972Kitabı okuyor
Reklam
— "Her saatte altmış dakika var... Her dakika bana yüz yıl gibi gelecek." Rose güldü: — "Sen şair olacakmışsın, Bonaparte! Yanlışlıkla asker olmuşsun."
Sayfa 170 - Güven Basım ve Yayınevi, Üçüncü Baskı: İstanbul, 1972Kitabı okuyor
And içərkən min dəfə düşünmək lazımdır;)
Tez-tez: "O işığa kor baxım!.."- deyə alqış edir, "Od haqqı!" - deyə and içərik! - Qonşumuz Əjdər baba ona görə tez-tez: " O işığa kor baxım!.." deyir? - Sevindik güldü. - Hə, bala, elə deyə - deyə də gözlərinə mirvari suyu gəlib! Bayramdan sonra Bakıya, Göz İnstitutuna aparacağıq!
Sayfa 49 - Bala Bilgə nəşriyyatıKitabı okudu
ben onun gülüşüne öldüm, o benim ölüşüme güldü. farklıydık işte...
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.