Ben Kudüsüm Ey Rabbim! “Peygamberle başbaşa konuşacağınız zaman, Bu konuşmanızdan önce bir sadaka verin.” Buyuruyorsun
“Sakın aşık olmayın” Bana neden zamanında ümit verdin? Neden hayatıma dahil olmak istedin evet belkide önce ben bunu istedim ama bunu kabul edip etmemek senin elindeydi. Hayatımda bütün benliğimle hareket ettiğim bütün enerjimi akıttığım tek kişiydin . Bunu yapıp yapmamakta bana bağlıydı buna zorunda değildin de diyebilirisin ama seni sevdiğim
Reklam
Zor bir zamanın ardından, kitaplara adanmış bir zaman dilimi... Hayatım boyunca istediğim istikrarı otuz yaşlarında yakalamak da varmış. Bütün dünyaya küskün olduğum bir zaman diliminde elbette yardımıma kitaplar koşacaktı. Kimlerle sohbet etmedim ki o kitaplarda. Kimlerin zihninde dolanmadim, hangi mısralarda konaklamadım... öğrendiklerimi onların dilinden ifade etmem gerekiyor belki de! Kâh bir maceraya atıldım kâh bir viranede kaldım. Zamanda eskilere gittim, zamanda geleceğe gittim. Bazen tam ânlarımı yakaladım. Paris'in en ünlü cadde ve sokaklarından Çukurova'nin sıcağına düştüm. Bazen sivri sinekler ısırdı, kâh bir çırpınışla uyanıp bir portrede buldum kendimi. Bazen alelade bir adam oldum çıktım... Yabancıydım bazen kendime hatta herkese... sevgiyi bir kelimede de anladım ama sayfalar döksem de anlatamadım. Büyülü bir rüyaydı. En samimi dost oldular. Her bir kitap, içini öyle bir açtı ki... Ne acılara şahit oldum. Ne onulmaz yaralara... Bazen bir sokağın kokusunu hissederken, dalgın bir düşüncede denize açıldım. Boğuldum, yaşadım ya da yaşamaya çalıştım. Sonucta insandım. Ülke kurtardım, hayatlar perişan ettim. Yıkımlar döndü zihnimde, ağaçlar yeşerdi, tıpkı umutlar gibi... Belki sadece umutlardi yeşeren ama ben git gide solarken. Sözün özü, ben büyülü bir dünyaya şöyle bir seyre çıktım. Biliyorum ki daha nice böyle güzel dünyalar var. Okumak güzel, anlamak güzel, anladıkça farkina varmak çok güzel. Kurşun sıksan geçmez gecelerde yolları aydınlatan kitaplardı ve iyi ki varlar. Özletecekler kendilerini ve ben de özleyeceğim. En, en çok da kayıtsız şartsız bir gülüşü özleyeceğim...
Ey Rabbim! “Peygamberle başbaşa konuşacağınız zaman, Bu konuşmanızdan önce bir sadaka verin.” Buyuruyorsun Benim tasadduk edecek hiçbir şeyim yok, Gölgemde beni savunurken canlarını veren çocuklardan başka.
Harika bir yazı
Babaannem ılık bir ikindi üzeri vefat etti. Babam, emin olmak için ağzının önüne ayna tuttu ve sonra hafif bir ses tonuyla, “Vefat etti annem” dedi. “Allah rahmet eylesin.” Çocuk aklımla babamın yaşadığı sükunete bir anlam veremedim. Sonra annemden öğrendim. O gece yorganın altında hıçkıra hıçkıra ağlamış babam. Tevekkülü, isyan etmemeyi o gün
öğle arasından sonra yanımdaki kız naptın diye sordu ben de yemek yedim dedim. sonra ayıp olmasın diye ben de sen naptın dedim. biz burgerciye gittik dedi. arkadaşı burgercinin adını söyleyecekti kız adını deme bu boykot şeyleri paylaşıyor dedi. sonra bana suçluymuş gibi ben dedim gitmeyelim diye ama o götürdü dedi. ya söyle sanki ben seni dövecem diyip güldüm. burger king dedi. tamam yemişsin artık ama biliyorsun bir daha yeme ya dedim. tamam dedi o da. tuhaf bir şekilde hoşuma gitti bu konuşmaa kdjxhdhs
Reklam
1.000 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.