Bir hafta gittim evden, bütün çiçeklerim boynunu bükmüştü. "Bir damla suya muhtaç kalmışlar elinde, dönüp bakmamışsın!"
"Hayır" dedi, "Dün böyle değillerdi. Bugün bu hale gelmişler."
Ben de o çiçekler gibi öldüm azar azar gözünün önünde. Fark edip de bir damla su vermedin. Sarı bir güldüm ben, sararıp solduğumu
- “Ama Sizden Değilim” bizden kesitler sunan muhteşem bir kitap-
“İliklerimde duyduğum acı her an büyüyor. Yaşamak çok ağır geliyor, varlığımın altında eziliyorum; ama bu yükü üzerimden atamıyorum.”
(Sayfa 54)
Nihan Kaya’nın okuması ‘en kolay eserim’ diye dile getirdiği bu öykü kitabını sonunda okudum. Ve çok çok beğendim. En son Nihan Kaya’nın 
Beni Zorla Sağma, Bırak Ben Emzireyim Seni adlı kitabını okumuş etkisinden uzun bir süre çıkamamış, ki hâlâ çıkamadım, 
Nihan Kaya ‘ya hayran kalmıştım. Bu eserini okuyunca beklentim çok Yüksel değildi ama ilk öyküden (“Dokuzu altı geçe” öyküsüyle) beni derinden vurdu. Çok kıymetli bir öyküydü. Birkaç sayfayla onlarca kişinin hayatına şahit olmamıza olanak sağlıyordu. Bunun yanında diğer öyküler de çok güzeldi. Bazılarında sesli güldüm (Petunya, Pakize, Yangşao Çömleği) bazılarında ise canım yandı (Taş Parke, Duvardaki Sarı Leke, ) ve “Duvar” öyküsünün sonunda ise bir gerildim ve gerçekten çocukken ben de öyle hissettiğimi hatırladım. 
Ama Sizden Değilim , bizden kesitler sunan bizden öykülere sahip olan inanılmaz derecede hoş bir öykü kitabı. Kitabın hoşuma gitmeyen tek tarafı kitaptaki söyleşiler. Nihan Kaya yine çok güzel cevaplamış soruları fakat hoşuma gitmedi bunun yerine birkaç sayfada olsa Nihan Kaya’nın öyküleri hakkında birkaç sayfa yazını okumayı tercih ederdim. Yine de söyleşi de farklı ve hoşmuş.
Ben kitabı çok beğendim. Öykü seviyorsanız (hem gülmek hem bir yeriniz sızlasın istiyorsanız) tam size göre.
Sevdiğim birkaç öykü kitabı önerisi daha ekleyeyim:
- 
On İkiye Bir Var
- 
Tanrı'yı Gören Köpek
- 
Kısa Öykünün Büyük Ustaları
- 
Büyü Dükkanı
- 
Öyküler
- 
Bahçede Eğlence
- 
Cthulhu'nun Çağrısı
- 
Ben Robot
- 
Bir Mars Destanı
- 
İnsan Neyle Yaşar?
- 
Bunu Sen de İstiyorsun
- 
Sarı Kral Öyküleri
Hayat ve kaza sigortası da yaptırmıştım – evliysen bu tür şeyleri yaptırman gerekir, bana böyle demişlerdi. Bir gün ölecek olursan – o zaman ne olacak? Sigorta satmaya çalışan adamın işi sağlama bağlamak için böyle dediğini hatırlıyorum. Ona poliçeyi imzalayacağımı söylemiştim, fakat unutmuş olmalıydı. Hemen evet demiştim, alışkanlığım
Sayfa 165Kitabı okudu
Yandan Çarklı
Karnı burnunda hanımını işaret ederek. “Hâlâ yeni yeni canlar peşindesiniz,” dedim.
Baktı, gördü. güldü.
“Ne yapayım?”
“Bilmem ama, tedbirli davranamaz mısınız”
Gene adeta şahlandı:
“Yani ne yapmalıyım?”
Düşürmek gibi, hamile bırakmamak gibi…”
“Allah’ın binasını yıkamam!” dedi.
“Yıkamam. Çünkü, isterse milyonların olsun, vermediğine vermiyor.
Sayfa 72 - Barış Yayınları, 1. Baskı (1966)Kitabı okudu
22 Şubat 1962: Türkçü Gençler Atsız İçin Telaşlanıyor: 27 Mayıs ihtilali ve 13 Kasım tasfiyesinden sonra ordu içindeki dalgalanmalar devam etmişti. Silahlı Kuvvetler Birliği adı altında bir cunta kurulmuş ve cunta Millî Birlik Komitesi üzerinde baskı uygulamaya başlamıştı. 15 Ekim 1961 seçimlerinin sonuçlarından memnun olmayan bazı general ve
Darmadağın
Hava tüm gün 40 dereceden fazlaydı. İçimden "bu Mersin sıcağı da temmuz ayında daha fena oluyor" derken birden kapı çaldı. Oysa kimseyi beklemiyordum. Kapıyı açtığımdaysa karşımda birisini beklerken bir zarf görmüştüm. Pembe bir zarf. Merakla içini açıp okumaya koyuldum. 3 sayfa mektup vardı içinde. Özensiz bir el yazısı, yanlış imla