TOPRAK- Gitmek marifet değil artık, kalıp burda direnmenin zamanı . . .
ÇİÇEK- Gitmesi gereken biz değiliz, Godot!
KAVUKSUZ- O kolay kolay gitmez!
DOLUNAY- Gidecek!
1. G.GIL .- Ülkeyi terketmek için bir hazırlığa gerek yok yani şimdilik!
lTOLUIT .- Ne münasebet hocam, ülke bizim ülkemiz!
1 . G.Gll .-Hayır, devrim mevrim olursa, bizi oyarlar da, onun için şey yaptım ...
lTOLUIT .- Ne devrimi hocam? Bu ülkede devrim, yalnız biz isteyince olur!
Yazılmayan bir şeyi yazıyoruz
Olmayan bir vezinle
Tutmayan kafiyeyle
Yazıyoruz günahlarımızı
Okumayan bir abeceyle
Yazıyor
Ve birbirimizin canına okuyoruz
Tarih: 8 Aralık 2013
Erdoğan Edirne'de kalka hitap ediyor:
"Belli bir yılda üniversiteyi bitiren bitirecek, bitirmeyen kusura bakmasın. Kardeşim altı yılda bitireceksen bitir. Yedi yıl, sekiz yıl, on yıl sınırsız böyle bir şey olur mu? Öğrenci öğrenciliğini bilecek. Bu ülkede bu millet kendi vergisiyle parasıyla seni okutuyor, yetiştiriyor. Şimdi onun yasasını hazırlıyoruz; bitirdin bitirdin. Bitirmediğin takdirde artık güle güle."
Peki...
Adama sormazlar mı, sen kaç yılda bitirdin?
Yedi yılda bitirdi!
1973-74 öğretim yılında başladı; 1980-81 yılında bitirdi.
lTOLUlT- Anlıyorum . . Fakat böyle bıldırcın gibi boşa patıranmanız size bir şey getirmez, götürür. Sıkıntılar gelip geçicidir. Her felaket bir mutluluk müjdesidir.
Felaket artık olmuştur, geride kalmıştır, sürekli olması söz konusu değildir, önümüzde bizi, güzel günler beklemektedir.
Mavi engin gökyüzünün bize verdiği akılla çözümlemek gerek herşeyi. Deliliğin ne yararı olmuş Neron'a?
Bugün sizlere bir harikalar imparatorluğundan söz etmek istiyorum.
Çalışma sevincinin damarlarda kan gibi dolaştığı bir imparatorluk. Durmak, dinlenmek bilmeyen bir dünya, herkesin ne olduğunun ve ne olmadığının bilincine erdiği ve görevlerini aksatmadan yerine getirdiği bir toplum. Herkesin kendi işiyle ilgilendiği bir yaşam.
BOKKO- Suskunluk ne kadar dingin!
DOLUNAY- Ah, bu dinginlik beni çıldırtıyor...
BOKKO- Kimi çıldırtmıyor?
DOLUNAY- Onu diyorum işte!
BOKKO- Onu, anlıyorum zaten.
Sessizlik açarken zulüm bahçeleri
Gözlerinde bir anda dört mevsim
Her mevsimin güzelliğinde sen
Bunca ayrık ve diken içinden
Güle çıkmak işte budur desem
Bilmem inanır mı bana çiçekler