"Müslümanların tüm sözleşmeleri sorumluluğa dayalıdır. Bu sorumlulukta iyi niyet, kişinin göstereceği bir fazilettir ancak evlilik akdinde iyi niyet, asıl olandır ve temeldir."
"zorla sana yüklenen ameller ve hâllerin, akıbetin hayırlı olmasını sana müjdeler. sana dersine çalışıp tekrarlama isteği galip olursa bunu, saâdet önderliğine müjde bil. bu çalışmaları tamamiyle yaparsan ebedi saâdeti bulursun."
"ne gereği vardı
dünyayı dolaşmanın, içimde zaten varolanı görmek içinse bu?
kendimi toplamam gerek! ilk esinimi
bulmalı, kalemimi yalnızca en saygıdeğer
mürekkebe batırmalıyım, mürekkeplerin en
acısı o olsa bile."
"İstanbul!
İstanbul!
Gözleri olanlara
dünyada görülecek hiçbir şey olmadığını
söylemek zordur. Ne var ki gerçek bu, inanın
bana. Dünyayı tanımak için dinlemek yeter.
Yolculuklarda görülenler bir aldatmacadır
yalnızca. Gölgelerin peşinde başka gölgeler.
Yollar ve ülkeler, önceden bilmediğimiz hiçbir
şey öğretmez bize; gecenin dinginliğinde
kendi içimizde dinleyebileceklerimizden başka
hiçbir şey."
"öbür dünyaya sefer edecek kalptir. saâdet ve şekâvet kalbin hâlidir. gerçi arada beden vardır, fakat o kalbe tâbidir. tıpkı devesiz hacca gidilmediği ve hacı olan deve değil, devenin sahibi olduğu gibi."
"Fakirden sadaka beklenmez, kör köre yol gösteremez. O halde, fani insanların teveccühüne aldanmanın bir manası yok. Onlar da ölecekler, biz de. Kabristanın bir köşesinde alkışlayanlar hesap verecek, bir başka köşesinde alkışlananlar"
"Bence en dayanılmaz, en korkunç durum uyanık olup da azap çeken bir ruhun duyduğunu anlatma olanağını bulamamasıdır. Dili kesildikten sonra işkence edilen insanların durumuna benzetebiliriz bunu..."
Sayfa 59 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
"bizler hem neyi istediğimize, hem de neyi istemediğimize emin olmak zorundayız.
sadece ne istediğini yâhut sadece ne istemediğini bilmek o konudaki idrakimizin yarım olduğunu gösterir.
keza arzularımız kendilerine nimetler verilmiş seçkin kimselerin dileklerine benzemeli ama gazaba uğrayanların ve dalâlete düşmüşlerinkinden zinhar farklı olmalıdır. "
"İtiraf etmek gerekirse Batı aynıyla Batı'ydı ama ben Doğuluydum. Her kuş gibi ben de kendi cinsimle uçmayı seviyordum.
...
Doğulu bir kalp taşıdığımı da ancak Alamanya gurbetinde idrak edebilmiştim."